YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18286
KARAR NO : 2013/18231
KARAR TARİHİ : 24.12.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kaskolu aracın davalı belediyenin sorumluluğunda bulunan yolda, davalı … Genel Müdürlüğüne ait rögar kapağına çarparak hasarlandığını, müvekkilinin sigortalısına 9.329 TL tazminat ödediğini ileri sürerek 9.329 TL’nin 08.08.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilleri ayrı ayrı sundukları dilekçelerinde, öncelikle görev itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; olay yerinin davalı … başkanlığının sorumluluğunda olmadığı, davalı … Genel Müdürlüğünün de olayda kusuru bulunmadığı gerekçesiyle her iki davalı hakkında açılan davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigortacısı olan davacının sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idare …’na 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 7/a maddesinde karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı Yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğuramaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari
yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 sayılı Yasa’nın hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Bu nedenler karşısında davalı … vekilinin bu yöndeki görev itirazının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek sonuçlandırılması doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin davalı … Genel Müdürlüğü hakkında verilen red kararına ilişkin itirazlarının incelenmesine gelince;
… Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2/b maddesine göre “Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek” …’nin görevleri arasındadır.
Anılan madde hükmüne göre, kazaya sebebiyet veren rögar kapağının bakım, gözetim ve onarımından sorumlu olan davalı … Genel Müdürlüğü’nün olaydaki kusur durumunun irdelenmek üzere bilirkişiden ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.