Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/18130 E. 2013/18011 K. 19.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18130
KARAR NO : 2013/18011
KARAR TARİHİ : 19.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … Yaman vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalı … ile evli oldukları sırada satın aldıkları taşınmazı ilerde açmayı düşündüğü boşanma davası sonunda müvekkilinin katkı payı ve katılma alacağı davasından bir şey elde edememesi için akrabası olan diğer davalıya muvazaalı olarak sattığını öne sürerek tapu kaydının iptali ile davalı … Yaman adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece satışın muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … Yaman vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece muvazaa nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi verilen karar dosya içeriğine ve toplanan delillerede uygun düşmemektedir.
6100 sayılı HMK.nın 114/h maddesinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olarak öngörülmüştür. Davacının bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmalıdır. Diğer bir anlatımla davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde korunmaya değer bir yararı bulunmalıdır. Hukuki yarar dava açıldığı anda var olmalıdır, ilerdeki (gelecekteki)bir yarar yeterli değildir. Bu nedenle muaccel olmayan bir alacak için dava açılamaz, açılırsa hukuki yarar

yokluğundan reddedilir. Ancak bu husus alacağın muaccel hale gelmesinden sonra yeniden dava edilmesine engel değildir. Somut olayda davacı dava dilekçesinde eşi…’ın ilerde açmayı düşündüğü boşanma davası akabinde muhtemelen açacağı katkı payı ve katılma alacağı davasından bir şey elde edememesi için dava konusu taşınmazı akrabası olan diğer davalıya sattığını öne sürerek tapu kaydının iptali ile davalı … adına tescilini talep etmiştir. Böylece davacının dava açtığı sırada doğmuş bir alacağı olmadığı gibi açılan bir boşanma davasının dahi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden de boşanma davasının hüküm verildikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının ne gibi bir hukuki yararının olduğunun karar yerinde tartışılması, buna ilişkin taraf delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalı … Yaman vekili ile davalı …’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.