Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/1763 E. 2014/2913 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1763
KARAR NO : 2014/2913
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2006/84-2012/580

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu davacı Huriye’nin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, tedavinin devam ettiğini, maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, daimi sakatlık (iş göremezlik) nedeniyle 1.000,00 TL. Maddi tazminat ile 15.000,00 TL. manevi tazminat, davacının eşi Samet için birlikte çalıştıkları ve yaralanmadan dolayı iş kaybı bulunduğu gerekçesi ile 1.000,00 TL maddi,8.000,00 TL manevi, davacının oğlu Mehmet için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş,18.10.2012 tarihli dilekçe ile maddi tazminat taleplerini 30.435,19 TL artırdıklarını belirtmişlerdir.
Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı Huriye için 32.435,19 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat, davacı eş Samet’in maddi tazminat talebinin atiye bırakılması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davacının eşi için 4.000,00 TL manevi, davacının oğlu için 2.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalılardan Sompo Japon Sigorta Anonim Şirketinin davalı H.. K.. ile davalı O.. B..’ın temyiz itirazları incelendiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
a)Hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacılardan H.. A.. için CSO 1980 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması doğru değildir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, daimi iş göremezlik tazminatının hesabında PMF tablosu kullanılmakta olup işleyecek dönem hesabında da %10 artırma ve %10 eksiltme yöntemine göre hesaplama yapılmaktadır. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda aktüer bilirkişiden yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
b)Davacı vekili dava dilekçesinde, tam kusura dayalı olarak davacılardan Huriye için 1.000.00 TL’nın tahsilini talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı sürücünün 2/8 oranında kusurlu, gerçek zarar miktarının da 32.435,19 TL olduğu belirlenmiştir. 18.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı vekili davacılardan Huriye açısından maddi tazminat taleplerini 30.435,00 TL daha artırdıklarını belirtmiştir. Mahkemece, 32.435,00 TL’nın tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde 1.000,00 TL , ıslah dilekçesinde 30.435,00 TL maddi tazminat talep ettiğine göre toplam talebi 31.435,00 TL’dir. Davalı sürücünün kusur oranına isabet eden miktar yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece HUMK’nun 74.(HMK.26) maddesine aykırı biçimde talep aşılarak 32.435,00 TL’nin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-)Davalılardan O.. B..’ın diğer temyiz itirazları incelendiğinde;
a)Somut olayda davalılardan O.. B.. vekili, tarafından süresi içinde ıslah zamanaşımı definde bulunulmuş, mahkemece bu konuda bir karar verilmemiştir. Zamanaşımı defi üzerine mahkemece davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı yönünde inceleme yapılıp bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde zamanaşımı defi incelenmeksizin işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir
b)Davacı vekili, 05.07.2012 tarihli celsede, tedavi giderleri yönünden davasını atiye bıraktığını ve 18.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davacılardan S.. A.. için talep ettiği 2.000,00 TL maddi tazminatı atiye bıraktığını beyan etmiştir.
Davanın atiye bırakılması şeklinde uygulanagelen husus, davadan feragat niteliğinde olmayıp davanın takibinden vazgeçmektir(HUMK. Madde 185). Somut uyuşmazlıkta davalılar, davacı vekilinin bu yöndeki beyanına karşı bir diyeceklerinin bulunmadığını bildirmişlerdir. Buna göre, delillerin toplanmış olduğu nazara alınarak, 2011 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/I. maddesindeki “Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” hükmü uyarınca davalılar
lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz sebeplerinin reddine, (2/a,b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar So. J. Sigorta A.Ş.’nin, davalı H.. K.. ile davalı O.. B..’ın (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle O.. B..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçenler yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 3.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.