YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17398
KARAR NO : 2014/3953
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2009/342-2013/159
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili, davalı E.. E.. vekili ve davalı B.s Mühendislik A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak çalışamadığı günler gelir kaybı için 1.000,00 TL, tedavi giderleri için 1.000,00 TL, gelir kaybı için 6.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile maddi tazminat talebini 45.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre 45.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı E.. E.. vekili ve davalı B. Mühendislik A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı E.. E.., davalı B. Mühendislik A.Ş., ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak
ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacı vekilinin dava dilekçesi, ıslah dilekçesi ve 13.01.2013 tarihli dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminat talebinde bulunmayarak açıkça geçici iş göremezlik tazminat talebi ile aracın çalıştırılamadığı dönem kira kaybı talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan ve Yargıtay Yerleşik uygulamalarına da uygun düşen 17.12.2012 tarihli heyet raporunda tespit edilen 11.980,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.200 TL aracın çalıştırılamadığı süredeki gelir kaybının tahsili yönünde hüküm kurulması gerekirken HMK.26 (HUMK 74.) maddesine aykırı şekilde talep aşılarak fazla belirlenen miktar üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiştir
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar E.. E.. ve B.Mühendislik A.Ş. vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar E.. E.. ve B. Mühendislik A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 20.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.