YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17288
KARAR NO : 2013/16496
KARAR TARİHİ : 25.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın meydana gelen kazada pert olduğunu, davalı … şirketinin poliçe primlerinin ödenmediği iddiası ile müvekkiline ödeme yapmadığını belirterek 51.800,00 TL sigorta bedelinin ve 288,00 TL tespit masrafının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, poliçenin prim taksitleri ödenmediğinden iptal edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 02/04/2012 gün 2012/3217 Esas 2012/3951 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davaya konu aracın sovtaj değeri olan 10.000 TL ve iade edilen poliçe bedeli olan 538,70 TL düşüldükten sonra kalan 41.261,30 TL.’nin kaza tarihi olan 28.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek TC. Merkez Bankası avans faizi ile ve tespit bedeli olan 288,00 TL’nin 21.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında geçerli Kasko Sigortası Poliçe Genel Şartları’nın B.3.3.1.2. maddesi hükmü gereğince, onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır ve bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, davalı … meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup sigortalı, araç hurdasının kendisine verilmesini istemedikçe, hurda bedelinin tazminattan düşülmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında amaç, zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır.
Somut olayda, davacı vekili, sigortalı aracın davalı … ile anlaşmalı serviste olduğunu bildirmiş, araç sovtajının müvekkiline verilmesine ilişkin bir talebi olmamıştır. O halde mahkemece, aracın belirlenen rayiç değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken, rayiç değerden sovtaj bedeli mahsup edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.3.1. maddesine göre, sigortacı, hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren en geç 15 gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp, hasar ve tazminat miktarını tespit edip sigortalıya bildirmek zorundadır. Dolayısıyla, sigortalı araçtaki hasarın belirlenmesi bir incelemeyi gerektirmektedir. Mahkemece, davalı … şirketinin temerrüt tarihi araştırılmadan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu tutulması isabetli olmamıştır.
4-Davacı vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği 288,00 TL tespit masrafı yargılama giderleri arasında hesaplanıp, kabul oranına göre hükmedilmesi gerekirken, mahkemece, bu meblağın müddeabihe dahil edilerek bozma gereğinin yerine getirilmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacıya geri verilmesine 25/11/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.