YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1703
KARAR NO : 2014/1540
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
MAHKEMESİ : Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2010/654-2012/745
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalı Güvence Hesabı vekilince istenmiş, davacılar vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.2.2014 Salı günü davacılar S.. A.. ve Z.. A.. vekili Av. İ.. A… geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu motosikletin davacılar desteği M.. A.. idaresinde bulunan motosiklete çarparak davacılar desteğinin ölümüne neden olduğunu, davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş Selime için 20.000 TL., çocuk Zeynep için 10.000 TL. maddi tazminatın davalılardan, davacılar için ayrı ayrı 10.000 TL. den 20.000 TL. manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılara SGK tarafından bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan mahsubu ile davacı Selime için 12.762,95 TL., Zeynep için 286,80 TL. maddi tazminatın davalılardan, davacı Selime ve Zeynep için ayrı ayrı 3.500 TL. manevi tazminatın davalılar E.. T.. ve M.. K..’tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekili ve davalı Güvence Hesabı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacılara bağlanan aylığın peşin sermaye değeri mahsup edilerek karar verilmiştir. Ancak olay tarihinde yürülükte olan 5510 sayılı yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğu” başlığını taşıyan 39.maddesi gereğince; Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edileceği düzenlenmiştir. Dava konusu olay trafik kazası olduğu ve trafik kazaları kasten işlenmiş fiiller olmadığından SGK’ca davacılara ödenen dul ve yetim aylığının rücua tabi olmadığının kabulü gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4- Dava trafik kazası sonucu davacıların desteği Mehmet Arı’nın vefatı nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir. Davacılar desteği motosiklet sürücüsü olup kaza sırasında kaskının bulunup bulunmadığı, bu hususun zararın artmasına etkisi olup olmadığı ve bu nedenle ek kusurunun bulunup bulunmadığı tartışılmadan karar verilmesi doğru değildir.
5-Mahkemece davalı Güvence hesabı olay tarihinden işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulmuştur. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 5684 sayılı yasanın 14. maddesi ve Güvence hesabı yönetmeliğinin 14 ve 15. maddesi gereğince gerekli belgelerle birlikte güvence hesabına başvuru yapıldıktan sonra temerrüde düşeceğinden davalı Güvence Hesabı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Mahkemece, davacılar tarafından dava açılmadan önce Güvence Hesabına gerekli belgelerle başvuru yapıldığı anlaşılmakla başvuru tarihi belirlenerek sonucuna göre davalı Güvence hesabı yönünden temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinden işleyecek faizden sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve davalı Güvence Hesabı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 4 ve 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı Güvence Hesabından alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı Güvence Hesabı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı Güvence Hesabına geri verilmesine 11.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.