Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/1693 E. 2014/1141 K. 04.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1693
KARAR NO : 2014/1141
KARAR TARİHİ : 04.02.2014

MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2012
NUMARASI : 2010/837-2012/703

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan dava dışı sürücünün kusurlu hareketi ile kaza yapması neticesinde müvekkilinin yaralandığını açıklayıp fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, tedavi giderleri ile bakıcı ücretleri için toplam 44.088,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, daha önce ödeme yapıldığından müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, ticari faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 44.088,00 TL’nin makbuz tarihinden itibaren ticari faiz ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece Dicle Üniversitesi Hastanesi sağlık kurulu tarafından verilen raporda davacının özür durumu %2 olarak, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinin sağlık kurul raporunda %17 olarak belirlenmiş ve bu rapordan Diyarbakır Eiğitim ve Araştırma Hastanesinin raporu esas alınarak hesaplama yaptırılmıştır. Ancak raporların hangi tüzük esas alınarak düzenlendiği belli olmadığı gibi raporda meslek grubu ve arıza ağırlık ölçüsü gibi çalışma gücü kayıp oranının tespitinde etkili unsurlar gösterilmemiştir.
Mahkemece davacının Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun şekilde maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydan gelip gelmeyeceğine ilişkin Adli Tıp Kurumu veya Üniversite hastanelerinin adli tıp kürsüsünden rapor alınarak sonunca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece, Batman 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/194 E-2010/461 K sayılı dosyasından alınan kusur raporu ile yetinilerek yeniden kusur incelemesi yaptırılmamıştır. Trafik kazasında zarar veren taraf kusuru oranında meydana gelen gerçek zarar miktarından sorumlu olur. 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesi gereğince “mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine veya kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.”
Trafik kazası nedeniyle taraflara izafe edilecek kusur durumunun tespiti hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konulardan değildir. Bu durumda mahkemece, kusur konusunda uzman bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusurunun tesbiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak ticari faiz istenilmiştir. Kazaya neden olan araç hususi araç olup temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken ticari faize hükmedilmesi doğru değildir.
4-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1,2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlere davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 4.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.