YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16483
KARAR NO : 2014/2932
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2012/205-2013/170
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın meydana gelen kazada ağır hasar gördüğünü, hasar bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken zararın ve istenebilecek faiz oranının 6100 Sayılı HMK.nun 107/3. maddesi gereğince tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiğini, hasarın kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile; davacının zararının 9.745,58 TL. ve faiz türünün avans faizi olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava davalı şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin ve davalının sorumlu olduğu faiz türünün tespiti istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.nun da dava çeşitleri tek tek sayılmış, yeni dava türleri kabul edilmiştir (105-113).Davacı vekili talebinin MK.nun 107/3. maddesinde düzenlenen tespit davası olduğunu belirtmiştir.
HMK m.107 nci maddenin kenar başlığı belirsiz alacak ve tespit davası olup m.107/1-2’de belirsiz alacak davası m.107/3’de ise belirsiz alacakla ilgili tespit davası düzenlenmiştir. Belirsiz alacak davası davacının, davada talep edeceği miktarı veya değeri tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin objektif şekilde imkânsız olması ya da bunun kendisinden beklenememesi halinde mümkündür. Davacı
dava tarihinde davanın miktarını tam ve kesin olarak biliyorsa veya bunu bilebilecek durumda ise, belirsiz alacak davası açılamaz. HMK.nun 114/1-h maddesine göre davada hukuki yararın bulunması dava şartlarındandır ve dava tarihinde kısmi dava açılarak talep edilebilecek ve kanunun belirlediği şekilde belirsiz alacak davası olarak açılmayan davalar yönünden eda davası açılabilecek hallerde HMK.107/3. maddesine göre tespit davasının açılması mümkün görülmediğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 4.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.