Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/16336 E. 2014/810 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16336
KARAR NO : 2014/810
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2007/295-2013/99

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı M.. Ö.. dışındaki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.01.2014 Salı günü davalılar Yusuf, Haşim, Mehmet, İlhami ile R.. G.. vekili Avukat İ. M. ve davacı E.. S.. vekili Avukat S.E. geldi. Davalı M.H. Ö. tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan vekiller dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların art niyetli olarak müvekkilinin kendilerine keşide ettiği 6 ay ve 1 yıl ileri tarihli çekleri takibe koyduklarını, hacizler uyguladıklarını, bunlar arasında Susuz Köyü Gökkaya mevkiinde bulunan 1369 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin de bulunduğunu, davalı Gülen’lerin diğer davalı ve muhasebecisi olan M.H.Ö.aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, M.. Ö..’ün açılan davayı kabul ettiğini, bu beyanı ile mülkiyetin davacı E.. S..’ ait olduğunu mahkeme önünde ikrar ettiğini, bu davanın reddine ilişkin kararın davacılar tarafından temyiz edildiğini, Yargıtayca kararın bozulduğunu, davacıların açtıkları tasarrufun iptali davasında verilecek hükmü beklemeden davalı
M.. Ö.. ile anlaşarak mahkemeye 28.07.2006 tarihli dilekçeyi vererek taşınmaz üzerindeki tedbiri kaldırdıklarını, aynı davalı ile anlaşarak 5 gün sonra 3.7.2006 tarihli noter senedi ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdettiklerini, satıcı M.H. Ö.’ün Ankara Yenimahalle Susuz 1369 parseldeki taşınmazdaki hissesini 450.000,00 TL’na Yakıt Kolektif Sadık Gülen ve ortaklarına satmayı vaad ettiğini, parayı peşin aldığını, davalıların satış vaadini yeterli görmeyip Ankara 15.AHM 2006/58 D.İş dosyası ile 06/10/2006 tarihinde taşınmaz üzerine tedbir koydurduklarını, sonradan mahkemeye başvurup tedbirden feragat ettiklerini beyan ederek 13/10/2006 tarihinde kaldırdıklarını, davalı M.H. Ö.’ün diğer davalılar ile işbirliği içinde taşınmazı dava dışı Lokman Koz İsimli şahsa 1.260.000,00 TL bedel ile satıp devir ettiğini, davalıların alacaklarını tahsil için hukuksal yola başvurmalarına rağmen, bunu sürdürmeyerek hukuk dışı yollarla taşınmaza el koyduklarını, davacının taşınmazını elden çıkardıklarını, taşınmazı gerçek değerinin altında satarak zarara sebebiyet verdiklerini, davalı H. Ö.’ün mahkemeye verdiği dilekçe ile taşınmazın davacıya ait olduğunu ikrar ettiği halde elden çıkardığını ileri sürerek, şimdilik 30.000 TL alacağın tapuda satış tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken vemüteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 13/03/2012 tarihinde davasını ıslah ederek talebini 1.072.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 946.450,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 13.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Y.. G.., H.. G.., M.. G.., İ.. G.. ve R.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili Ankara ili Yenimahalle ilçesi Susuz köyünde kain 1369 sayılı parseldeki gerçekte kendisine ait olan payın davalıların elbirliği ile dava dışı Lokman Koz isimli kişiye 1.260.000.00 TL bedelle sattığını, bu satışın muvazaalı olduğunu ve müvekkilinin satış sonucu zarara uğradığını öne sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.000.00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında tazminat miktarını 1.102.000.00 TL olarak ıslah etmiştir. Dosya incelendiğinde dava konusu edilen 1369 sayılı parselin 1/2 payı 19.01.1998 tarihinde üzerindeki üzerindeki Egebank ve Toprakbank ipotekleri ile birlikte 500 Milyon TL bedelle davacı E.. S.. tarafından M.. Ö..’e satıldığı, aynı payın yine Egebank’a ait ipotekle birlikte 13.10.2006 tarihinde M.. Ö.. tarafından da 1.260.000.00 TL bedelle L. K.’a satıldığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen bu satış işlemine karşı 06.02.1998 tarihinde Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/66 esas sayılı dava dosyası ile iş bu davamızın davalıları olan Ramazan, Yusuf, İlhami, Mehmet ve H.. G.. tarafından yine bu davanın davacısı E.. S.. ve davalısı M.. Ö.. aleyhine İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açılmış olup davalı Mustafa Hilmi verdiği cevapta “ortada muvazaalı bir satış olmadığını, ancak satış bedelini ödeyemediğini” beyan ederek davayı kabul ettiğini bildirmiş, E.. S.. vekili ise müvekkilinin “taşınmazını borçlarını ödeyebilmek için sattığını” bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi tarafından kararın bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen reddine kısmen de açılmamış sayılmasına karar verilmştir. Davacı yukarda sözü edilen tasarrufun iptali davasını da kanıt olarak göstermek suretiyle dava konusu edilen taşınmazın aslında gerçekte satmayıp kendisine ait olduğunu, davalıların kendi aralarında muvazaalı işlemler yaparak taşınmazı yüksek bedelle sattıkları için kendisinin bu satışlardan zarara uğradığını öne sürmüş ise de davacı aslında kendisinin yaptığı muvazaalı işleme dayanmaktadır. Başka bir anlatımla davacı tarafından kendi isteğiyle davalı M.. Ö..’e satılan taşınmazın daha sonra yüksek bir bedelle dava dışı başka bir kişiye yapılan satış nedeniyle aradaki bedel farkını tazminat olarak talep etmektedir. Dolayısıyla dava davacının kendi muvazaasına dayalı olarak açtığı tazminat isteğine ilişkindir. Ancak bir kimse kendi muvazaasına dayanarak tazminat talebinde bulunamaz. Bu durumda gerek bir kimsenin kendi muvazaasına dayanarak tazminat isteğinde bulunamayacağı, gerek davacının
dayandığı ve yukarda sözü edilen tasarrufun iptali isteğine ilişkin davanın yargılaması sırasında vekili tarafından yapılan işlemde muvazaa olmadığına ilişkin beyanlarına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalılar Y.. G.., H.. G.., M.. G.., İ.. G.. ve R.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı M.Hilmi Öztürk dışındaki davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Yusuf, Haşim, Mehmet, İlhami ve R.. G..’e geri verilmesine 28.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.