YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16049
KARAR NO : 2013/15477
KARAR TARİHİ : 11.11.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu iddia ederek TTK’nun 1301. maddesi gereğince 4.250,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, aracı kendisinin kullandığını, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, aracı kazadan önce noterde yapılan sözleşme ile diğer davalıya sattığını, davanın kendisi yönünden reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 4.250,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … aleyhindeki dava, aracın malik/işleteni sıfatıyla açılmıştır.
2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik siciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır.
Davalı … savunmasında, davalı …’in sevk ve idaresindeki aracı dava konusu kazadan önce davalıya sattığını bildirmiş, mahkemece, Gerze Noterliği’nin 19.10.2009 tarih ve 2953 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin onaylı sureti dosyaya getirtilmiştir. Dava konusu kaza ise 01.11.2009 tarihinde meydana gelmiştir. Bu durumda mahkemece, işleten sıfatının bulunmadığı anlaşılan davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e geri verilmesine 11/11/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.