Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/15060 E. 2013/16074 K. 19.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15060
KARAR NO : 2013/16074
KARAR TARİHİ : 19.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş.’nin maliki, Elazığlılar Ltd. Şti.’nin işleteni, Lüks Konya Ltd. Şti.’nin bilet düzenleyeni ve Ali’nin sürücüsü olduğu otobüsle yolculuk yaptığı sırada, Akçadağ ilçesi sınırları içerisinde meydana gelen tek yanlı trafik kazasında ağır yaralandığını, sağ kolunun kesildiğini, sol koluna ilişkin tedavinin devam ettiğini, olay nedeniyle büyük acılar çektiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte 500 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.100 TL tedavi gideri ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.04.2013 tarihli celsede davalılardan Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş. Hakkındaki davasından tamamen feragat etmiş, davalı Lüks Konya Ltd.Şti. hakkındaki tedavi giderleri talebinden de feragat etmiştir.
Davalılardan Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş. ve Lüks Konya Ltd. Şti. vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuş, davalılardan Elazığlılar Ltd. Şti. vekili, yetki ilk itirazında bulunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı ise davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucuna göre; davacı tarafın davalılardan Yapı Kredi Finansal Kiralama A.Ş aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davasından feragat ettiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın davalılardan Lüks Konya Turizm Gıda Pazarlama Ticaret Ltd.Şti aleyhine açtığı ve tedavi giderine ilişkin davadan feragat ettiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; davacının maddi tazminat istemlerine ilişkin taleplerinin reddine; davacının davalılar …, Elazığlılar Uluslararası Taşımacılık San. Tic. A.Ş ve Lüks Konya Turizm Gıda Pazarlama Ltd. Şti aleyhine açtığı manevi tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddi ile; 15.000 TL manevi tazminatın bu davalılardan olay tarihi olan 09.11.2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanmasının boyutu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde olmayıp, makul ölçüde manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.
2-Mahkemece hükme esas alınan 24.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda, davacının tedavi süresince yapacağı ve kadri marufunda olan giderler 2.100 TL olarak hesaplanmış, davacı vekilince ıslah yoluyla artırılarak 2.100 TL tedavi giderinin davalılardan tahsili talep edilmiştir. Hal böyle iken, mahkemece hükme esas alınmaya uygun rapora göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının bu talebinin reddedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı kaza nedeniyle sağ omzundan aşağısını kaybetmiş olup, koluna takılacak protez bedelinin de davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Adli tıp uzmanı Dr. … tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, davacının 4 farklı protez taktırma imkanının olduğu, bu protezlerin her birinin işlevleri, hastaya sağlayacağı faydaları ve fiyatlarının farklı olduğu, hatta örneğin bu 4 protez çeşidinden biri olan myoelektronik kontrollü protezin dahi, piyasada 30.000 TL’den 90.000 TL’ye kadar değişen fiyatlarının olduğu, hastaya hangi tedavinin uygulanması gerektiğini kendisinin belirlemesinin mümkün olmadığı ve SGK tarafından protez bedeli olarak davacıya en fazla 10.130 Euro protez bedeli ödenebileceği belirtilmiştir. Mahkeme ise protez bedelinin SGK tarafından karşılanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Oysa ki, haksız fiil sorumlusu olan davalılar, davacının gerçek zararından sorumludurlar. Bu durumda, davacı daha yeni teknolojiyle üretilmiş ve kendisine efektif fayda sağlayacak olan protezi taktırma imkanı varken, SGK’nın 10.130 Euro protez bedeli ödediği gerekçesiyle bu bedelde bir protez taktırmaya zorlanamaz. O halde mahkemece, davacının tam teşekküllü bir hastaneye sevki sağlanarak, vücudunun hangi protezi kabul edeceği ve hangi protezin davacı üzerinde efektif fayda sağlayacağının ehil ve yetkili doktorlar kurulu marifetiyle saptanması, hangi protezin kullanılacağının tespitinden sonra ise, kullanılacak protezin piyasadaki fiyatlarından bir ortalama bedel çıkarılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış gerekçeyle talebin reddine karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.