Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/15032 E. 2015/2456 K. 10.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15032
KARAR NO : 2015/2456
KARAR TARİHİ : 10.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tararrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalı müflis ve davalı … vekilince istenmiş, davalı … vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.02.2015 Salı günü davacı …. Vekili Av…. geldi. Davalılar ve müflis tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Hükmüne uyulan bozma ilamında … ada … nolu parsele ilişkin olarak yapılan tasarruf ile ilgili iptal kararının davalı borçlunun iflası sonrasında davayı takip yetkisi kazanan İflas İdaresi lehine verilmesi gerekirken davacı banka lehine hüküm kurulmasının doğru olmadığına işaret edildikten sonra davalılardan …, … ve …’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; tasarrufa konu edilen 47 ada 1 nolu parselin, tapuda üzerindeki 6 milyar TL. ipotek ile birlikte 2.000.00 YTL. bedelle borçlu davalı … tarafından diğer davalı …’ya satıldığı bu taşınmazın bilirkişiler tarafından belirlenen gerçek değerinin ise 95.003.00 YTL. Olduğu, dava konusu 7570 ada 8 nolu parsel tapuda 55.000.00 YTL. bedelle borçlu (müflis) davalı …. tarafından diğer davalı …’ya satıldığı, taşınmazın gerçek değerinin de 700.000.00 YTL olduğunun bilirkişiler tarafından bildirilmiş ve mahkemece bu değerlerin esas alınarak ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de aynı tasarruflarla ilgili olarak başka bir davacı tarafından açılan ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/213 sayılı dosyası ile görülmekte olan iptal davası sırasında alınan 3 ayrı bilirkişi raporlarında 47 ada 1 nolu parselin değeri sırasıyla 59.670.00, 26.520.00 ve 53.040.00 YTL, 7570 ada 8 nolu parselin değer ise sırasıyla 336.753.00, 85.000.00 ve 600.000.00 YTL olarak belirlendiği, aynı taşınmazlarla ilgili olarak birbirinden çok farklı değerde birden fazla bilirkişi raporu bulunduğundan mahkemece konusunda uzman kişilerden oluşacak bilirkişi kurulu marifeti ile yerinde yeniden keşif yapılarak ve önceki bilirkişi raporları da dikkate alınarak dava ve temyize konu bu taşınmazların tasarruf tarihindeki gerçek değerlerinin belirlenmesi hususunda ayrıntılı ve gerekçeli, denetime açık rapor alınması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu taşınmazların satış bedeli ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm müflis vekili ve davalı İlker vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın, tasarrufun iptaline yönelik olarak daha önce verilen bir karar üzerine satılıp paraya çevrildiği davacı iflas idaresi tarafından belirtilmiş olmakla, davanın konusunun kalmadığı nazara alınarak karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderlerinin haksız olan taraftan alınmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı müflis vekili ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan yönlerden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan müflis ve davalılar … yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı müflis ve davalı …’ya geri verilmesine 10/02/2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.