YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14859
KARAR NO : 2013/14043
KARAR TARİHİ : 22.10.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Ad değişikliği istemine ilişkin davada Gaziosmanpaşa 1.Sulh Hukuk ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, davacıların velisi olduğu küçüğün adının nüfus kayıtlarında “…” yazıldığını ancak ailesi ve arkadaşları tarafından sadece “Esma” adının bilindiği belirtilerek nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 5940 sayılı yasanın 36. maddesinde bu tür davaların Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüleceğinin açıkca belirtildiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun HMK.’nun 382/II-a,2 maddesi ve 383. maddeleri gereğince talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir.
Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu düzenlenmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde “Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır…” hükmü ile “ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller … ” olmak üzere çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek, mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilmelidir.
Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep yahut başka sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir.
Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır.
Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi”, çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.Bu durumda, 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan ad değişikliğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.