Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/14612 E. 2015/10 K. 12.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14612
KARAR NO : 2015/10
KARAR TARİHİ : 12.01.2015

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, trafik sigortası bulunmayan aracın karıştığı 22/12/2009 tarihli çift taraflı kazada ölen yolcunun hak sahiplerine müvekkili tarafından tam kusura göre 24.03.2010 tarihinde 125.366,00 TL tazminat ödendiğini, ancak daha sonra karşı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle kusur oranına tekabül eden 31.341,50 TL’nin karşı aracın trafik sigortacısı davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle ödenmesinin istenilmesine rağmen davalının 22/05/2012 tarihinde yalnız 22.387,85 TL ödediğini, müvekkili tarafından davalı hakkında bakiye 15.058,82 TL’nin ödenmesi için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin trafik sigortacısı olduğu aracın % 25 kusurlu olmasına göre 22.387,85 TL’nin davacı kuruma ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kazada % 25 kusurlu olmasına göre davacı tarafından yapılan ödemenin 31.341,50 TL kısmından ödeme tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalının sorumlu olduğu, davalının kısmi ödeme yaptığı gerekçesiyle itirazın iptaline, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davacı vekilince, HUMK’nun 433. maddesi uyarınca katılma yolu ile süresinde karar temyiz edilmiş ise de temyiz dilekçesi temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcı yatırılmamış, sadece temyiz dilekçesinin yazı işleri müdürüne havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.5.1985 gün ve 1984/5 esas,1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`nun 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, bu İBK’nın uygulanması gerekmemektedir.
Davacı vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş katılma yolu ile temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat nedeniyle ödenen tazminatın bakiye kısmının rücuen tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüdün gerçekleşeceği öngörülmüştür. Somut olayda, davacının icra takibinden önce davalı sigorta şirketine gönderdiği 08.02.2012 tarihli ihbar yazısının tebliğ tarihinin araştırılması, belirlenemediği takdirde davalının beyanına göre 15.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği kabul edilerek temerrüt tarihinin belirlenmesi ve davalının bu tarihten sonra faizden sorumlu bulunmasına göre hesaplama yapılarak icra takibinde talep edilebilecek miktarın tespit edilmesi suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin HUMK.nun 432/4. madde hükmü uyarınca REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.