YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14577
KARAR NO : 2014/1168
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2001
NUMARASI : 1999/128-2001/556
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.. C.. vekili ve davalı İlnur Menlik vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı A.. C..’ın sürücüsü olduğu aracın davacıların desteği olan yayaya çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini, kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek, davacı Veysel için 100.000.000 TL her bir çocuk için de ayrı ayrı 50.000.000TL maddi tazminat ile, davacı Veysel için 3000.000TL, her bir çocuk için ayrı ayrı 1500.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep etmiş iken ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talebini yükseltmiştir.
Davalı A.. C.. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı İ.. M.., duruşmalara katılmamış, davaya da cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; V.. Ş.. için 8.921.115.427 TL, P.. Ş.. için 739.858.994.TL, Y.. Ş.. için 1.038.406.389TL, H.. Ş.. için 10.1019.595.051TL destekten yoksun kalma tazminatı ile yine aynı davacılardan V.. Ş.. için takdiren 1875.000.000,P.. Ş.., Y.. Ş.., H.. Ş.. için ayrı ayrı 937.500.000 manevi tazminat takdirine ve her iki tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline manevi tazminat yönünden fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı A.. C.. vekili ve İ.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafları dinlemeden, onları, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şekli olan davetiyenin davadaki önemi büyüktür.
Yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp yargılamanın bir an evvel sonuçlandırılabilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine göre haberdar edilerek taraf teşkilinin sağlanması ve davada taraf olanların iddia ve savunma hakkının kısıtlanmaması gerekir. Dosya Kapsamına bakıldığında araç kayıt bilgileri istenmiş olmasına rağmen davalı İlknur’un adı yanlış yazılmak suretiyle adresi araştırılmış, yapılan tebligatların ulaşmaması nedeniyle yargılama sırasında yürürlükte bulunan Tebligat Kanunu hükümlerine göre, davalı İlknur’a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş, yine bu aşamada da davalının adı yanlış yazılmak suretiyle ilanen tebligat yapılarak yargılamaya devam edilip karar verildiği görülmüştür. Bir başka anlatımla davalı İlknur’a usulüne uygun tebligat yapılmamış, savunma hakkı kısıtlanacak şekilde taraf teşkili sağlanmadan yapılan yargılama sonucu hüküm kurulması isabetli bulunmamış, usulüne uygun taraf teşkili sağlanıp yargılama yapılması amacıyla hükmün bozulmasına, bozma neden ve şekline göre davalı A.. C.. vekilinin temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı İ.. M.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı A.. C.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İ.. M.. ve davalı A.. C..’a geri verilmesine 04.02.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.