YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14533
KARAR NO : 2013/15937
KARAR TARİHİ : 18.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek aracın onarımı sırasında uğradığı kazanç kaybı, değer kaybı ve yine aracın tamiri sırasında ödemek zorunda kaldığı konaklama ücreti olmak üzere 3.400,00 TL’nin davalıdan tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre kazanç kaybı ve konaklama gideri yönünden ispatlanamayan, değer kaybı yönünden ise araçta herhangi bir değer kaybı yaşanmadığı bildirilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, aracın yaşı itibariyle değer kaybına uğramayacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
818 sayılı BK’nun 42. (6098 sayılı Kanun’un 50. md.) maddesi gereğince ” zararı ispat etme müddeiye düşer. Zararın
hakiki miktarını ispat etmek mümkün olmadığı takdirde hakim, halin mutat cereyanını ve mutazarrır olan tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak onu adalete tevfikan tayin eder. Aynı kanunun 43. maddesinde de ” Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre, tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eyler.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde 1.650,00 TL kazanç kaybı ve 750,00 TL konaklama gideri zararları olduğunu belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan kazanç kaybı konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişiden alınan raporda davacı aracının kullanıldığı işe ve günlük kazancına ilişkin bilgi bulunmadığı yine dosyada konaklama masraflarına ilişkin belge olmadığı bildirilmişse de, davacı aracının kamyon olduğu dosya kapsamına göre nakliye işinde kullanıldığı, kazanın İzmir’de meydana geldiği, davacının yerleşim yerinin Urfa’da olduğu bu nedenle aracın tamiri süresince davacının kazanç kaybı olacağı ve İzmir’de konaklamak zorunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, aracın özelliklerine ve hasar niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi için makine mühendisinden rapor alınarak ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek 818 sayılı BK’nun 42. ve 43. (6098 sayılı Kanun’un 50 ve 51. md) maddesi gereğince davacının bu süre içerisinde kazanç kaybından kaynaklanan gerçek zararının ve konaklama giderinin belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davacı tarafın kazanç kaybına ve konaklama gideri zararına ilişkin iddiasını ispatlayamadığından söz edilerek yazılı biçimde eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.