YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14322
KARAR NO : 2013/15539
KARAR TARİHİ : 12.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin karar süresi içinde davalılar vekili, katılma yolu ile davacılar vekili ve davacı vekilinin tavzih isteminin reddine ilişkin ek kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların murisi adına kayıtlı ve idaresinde bulunan aracın müvekkili şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın karıştığı kaza sonucu zarar gören diğer araç için 2.750 TL. hasar bedeli, ölen … mirasçılarına 13.644 TL. ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak kaza yapmış olması nedeniyle rücu hakkının doğduğunu belirterek 16.294 TL. tazminatın ödeme tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre kazanın davalılar murisi ve sigortalı…’in aldığı alkolün etkisi ile meydana geldiğinden davanın kabulü ile 16.294,00 TL. tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili, katılma yolu ile davacılar vekili ve tavzih talebinin reddine ilişkin ek karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava davacıya ZMSS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün alkollü araç kullanması sonucu neden olduğu kazada davacı tarafından 3.kişilere ödenen tazminatın sigortalı mirasçıları olan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı gereğince karar verilmiş olması göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekiline 13.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı vekili 6100 Sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 433/2 maddesinde öngörülen 10 günlük süreyi geçirdikten sonra 28.05.2003 tarihinde katılma yolu ile temyiz isteminde bulunduğundan davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3-Davacı vekilinin tavzih isteminin reddine ilişkin yerel mahkemenin ek kararının temyizine gelince;
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, ancak hüküm fıkrasının 4.bendinde vakalet ücretine davacı yararına hükmedileceği yerde hüküm fıkrası karıştırılmak suretiyle vekalet ücreti davalı yararına takdir edilmiş, davacı tavzih yolu ile bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş ise de mahkemece istem ek kararlar red edilmiştir.
6100 Sayılı HMK 304 maddesinde hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebileceği, yasanın 305.maddesinde de hükmün yeterince açık olmaması birbirine aykırı fıkralar içermesi halinde icrasının tamamlanmasına kadar taraflardan herbirinin hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği öngörülmüştür. Hüküm fıkrasının 4.bendindeki yanlışlığın maddi hatadan ileri gelmesi nedeni ile davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken tavzih isteminin yerel mahkemece ek kararla reddi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin süresinden sonraki katılma yolu ile temyiz isteminin reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin yerel mahkemenin 28.05.2013 günlü ek karara yönelik temyiz isteminin kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, 19.02.2013 günlü hüküm fıkrasının 4.bendinin 1.satırındaki “davalılar” ibaresi yerine “davacı”, 2.satırındaki “davacıdan” ibaresi yerine “davalılardan” ve 2.satırdaki “davalılara” ibaresi yerine “davacıya” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı tarafından yatırılan peşin harcın iadesine, aşağıda dökümü yazılı 1.088,74 TL bakiye onama harcının davalılardan tahsiline 12.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.