YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14147
KARAR NO : 2013/14955
KARAR TARİHİ : 04.11.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilitarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın seyir halindeyken davalının bakım ve sorumluluğunda olan rögar kapağının yerinden çıkarak sebebiyet verdiği kazada hasarlandığını ve hasarın mahkemece tespit edildiğini ileri sürerek, davalının kusuruna isabet eden 19.200,00 TL. nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 9.000,00 TL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı kamu tüzel kişisi olup görmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmeti sırasında verdiği iddia olunan zararlardan dolayı sorumluluğu özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanırken oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanmakta olup bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayanılarak İdari Yargılama Usul Kanunu 2.madde hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikamesi gerekmektedir. (11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)
Somut olayda, davacı vekili, müvekkiline ait aracın seyir halindeyken davalının bakım ve sorumluluğunda olan kanalizasyon rögar kapağının yerinden çıkması sonucu meydana gelen kazada hasarlandığını belirterek dava açmış olup, olayda davalının hizmet kusuruna dayanıldığı açıktır.
Buna göre, görev-yargı yolu yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınacak hususlardan olduğundan, idari yargının görev alanına giren uyuşmazlıkta yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-) Bozma neden ve şekline göre, bu aşamada taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 4.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.