Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/14021 E. 2013/15837 K. 15.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14021
KARAR NO : 2013/15837
KARAR TARİHİ : 15.11.2013

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Alacak istemine ilişkin davada Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, davalıdan satın alınan taşınmazın projeye aykırı olması ve eksiklikler içermesi nedeniyle taşınmazda oluşan değer kaybının ve taşınmaza yapılan harcamaların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, yükleniciden alınan taşınmazda meydana gelen eksiklikler nedeniyle oluşan ihtilafın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Tüketici Mahkemesi ise, davalının arsa sahibi olup yüklenici olmadığı ve mesleki amaçla satış yapmadığı, bu nedenle 4077 sayılı yasanın uygulanamayacağı ve genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dosya kapsamından, arsa maliki olan davalının yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu ve dairelerden birini proje aşamasında davacıya satıldığı, davacının taşınmazın projede belirtilen vasıflardan yoksun olduğu ve satışın ayıplı olduğu iddiasıyla değer kaybı ve yapılan harcamaların tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davanın yukarıda belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, Davalının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “satıcı” tanımına girmediği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.