YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13875
KARAR NO : 2014/19188
KARAR TARİHİ : 22.12.2014
MAHKEMESİ : Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2012
NUMARASI : 2009/124-2012/154
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi N.. İ..’in Akbank’tan kullandığı zirai kredi nedeniyle davalı tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin 12.6.2008 tarihinde vefat ettiğini, poliçe teminatının müvekkillerine ödenmesi taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, 30.000,00 TL teminatın 5.9.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sigortalının diyabet ve hipertansiyon hastalıklarını poliçe imzalanırken beyan etmediğini ve ölümün bu hastalıklara bağlı olarak gerçekleştiğini, TTK.’nun 1290. maddesi uyarınca sigorta sözleşmesi imzalanırken sigortalının doğru beyanda bulunma yükümlülüğüne aykırı davrandığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; poliçe imzalanırken diyabet ve tansiyon hastalıklarına ilişkin beyanda bulunulmadığı, sigorta şirketinin durumu öğrendiği tarihten itibaren cayma hakkın kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Genel olarak hayat sigortalarında bir kimsenin hastalığı nihai olarak sigortacının taşıdığı rizikoyu arttıran bir husustur. Sigortacı bu durumda ya hiç sigorta sözleşmesi yapmamakta ya da daha ağır şartlarla sigorta sözleşmesi yapmaktadır. Davaya konu kredi hayat sigorta sözleşmelerinde asıl amaç sigorta ettirenin bir ihtiyacının karşılanması olmayıp, bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alınmasıdır.
Somut olayda, davacıların murisi N.. İ..’in Akbank’tan kullandığı zirai kredi nedeniyle davalı tarafından hayat sigortası yapıldığı, murisin 12.6.2008 tarihinde kalp krizi nedeniyle vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ölümün diyabete bağlı kalp krizi nedeniyle meydana gelmesinin üstün olasılık olduğu ancak kesin illiyet bağının sağlanamadığı bildirilmiş olup, rapor kendi içerisinde çelişki arz ettiğinden hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu itibarla, dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, dosya kapsamındaki tedavi belgeleri değerlendirilmek suretiyle, müteveffanın ölüm nedeninin diyabet veya hipertansiyon hastalıklarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının kesin olarak tespiti yönünden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 22.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.