YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13343
KARAR NO : 2014/1233
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/320-2013/111
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı, müvekkiline ait aracın trafik kazasında hasarlandığını, ihbara rağmen davalının zararı karşılamadığını belirterek şimdilik 1.000 TL’nın 1.3.2010 tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş; 19.1.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 13.859,38 TL daha artırarak toplam 14.859,38 TL’nın tazminini istemiştir.
Davalı vekili, davacının aracını kiralık olarak kullandırdığı sırada kazanın meydana geldiğini, bu durumun aracın sürücüsü tarafından sigorta görevlilerine verilen beyan dilekçesi ile anlaşıldığını ve hasarın teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 14.809,38 TL tazminatın 20.3.2010 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak sigortalı tarafından, sigorta şirketi aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafa kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı zararının tazminini talep etmiştir. Sigortalı araçta oluşan hasar poliçe teminatı kapsamında ise de; kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybı zararı kasko sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen poliçe de bunun aksine düzenleme de getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafın değer kaybına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalı sigortacının 3.000 TL değer kaybı zararından da sorumlu tutulması doğru değildir.
Kabule göre de; davacı vekili ıslahla birlikte toplam 14.859,38 TL’nın davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkemece 14.809,38 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda duruşmalarda kendini vekil ile temsil ettiren davalı sigorta şirketi lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu yada olumsuz hiç karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 6.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.