YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13137
KARAR NO : 2014/19085
KARAR TARİHİ : 22.12.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2009/312-2013/41
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait olup müvekkili şirkete trafik (ZMSS) sigortalı aracın ehliyetsiz sürücü idaresinde iken sebebiyet verilen trafik kazasında yaralanan 3.kişi için davacı tarafından tazminat ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Beyoğlu 1.İcra Müdürlüğünün 2009/13766 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 8.587,00 TL asıl alacak üzerinden yapılan icra takibine vaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüyle 8.587,00 TL asıl alacak ve 655,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.242,94 TL yönünden davalının takip dosyasına itirazının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %25 oranında avans faizi işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı tarafından zarar gören 3. kişiye ödenen tazminatın, sigortalısından rücuen tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
2-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-)Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-) Somut olayda, dava konusu kazada yaralanan 3.kişi Na. K. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 05.8.2008 tarihli raporuna göre olay nedeniyle uğradığı tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 16 olduğu belirtilmiş ve davacı tarafından dava öncesi yapılan ödemelerde bu rapor esas alınmış ise de; anılan bu raporda maluliyet oranının belirlenmesinde hangi kriterlerin esas alındığı belirtilmediğinden anılan raporun hüküm vermeye elverişli olmadığı açıktır.
O halde, mahkemece, kazada yaralanan 3.kişinin olay nedeniyle uğradığı maluliyet oranının tespiti için olay tarihi itibariyle Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun bir rapor alınması yönünden tüm tedavi evrakıyla birlikte Adli Tıp Kurumu veya Üniversitelerin Adlı Tıp Kürsüsü’ne sevki sağlanıp belirtilen tüzük hükümlerine uygun rapor alındıktan sonra, tazminat miktarının belirlenmesi için dosyada raporu bulunan aktüerya uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınması, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
b-) Kabule göre; 1086 sayılı HUMK.nun 74. ve 6100 sayılı HMK.nun 26. maddesi (Taleple bağlılık ilkesi) hükmü gereğince hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda, davacı vekili takip talebinde reeskont faizine karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece hükmedilen tazminat için takip tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda reeskont faizine hükmedilmesi gerekirken, talep aşılarak yazılı şekilde sabit oranda avans faizine karar verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.