Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/13085 E. 2014/17458 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13085
KARAR NO : 2014/17458
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2011/609-2013/197

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkilinin sürücüsü olduğu mobilete çarparak müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, kaburgalarının ve dişlerinin kırıldığını, tedavi gördüğünü, işgücü kaybına uğradığını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacının kullandığı mobilette oluşan hasar nedeniyle 125,00 TL’nin olay tarihi olan 16/09/2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken alınarak davacıya ödenmesine (davalı Axa A.Ş’ nin poliçe limitinde ve dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile sorumlu tutulmasına), tarafların kusur durumu dikkate alındığında manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan kusur raporunda, kazanın ışık kontrolü bulunmayan kavşakta meydana geldiği, anayol taliyol ayrımını gösterir levha bulunmadığı ancak davalı B.. S..’ın sürücüsü olduğu aracın seyir halinde olduğu istikametin daha yoğun kullanılması nedeniyle anayol olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davalı sürücünün %25, davacının %75 kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir. Oysa, kaza tespit tutanağında, anayol taliyol ayrımı yapılmadan geçiş önceliğini sağdan gelen araca vermeyen davalı sürücünün asli, davacının tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili, davalı sürücünün kullandığı istikametin kaza tarihinde yoğunluğunun bulunmadığını, kaza tarihinden sonra devreye giren banliyö seferleri nedeniyle yoğunluğunun arttığını iddia etmiştir. Bu durumda mahkemece, kaza tarihi itibariyle davalı sürücünün kullandığı istikametin araç yoğunlunun belirlenmesi, gerekirse kaza tespit tutanağı düzenleyen polis memurlarının dinlenilmesi, kazanın meydana geldiği kavşakta kesişen yollarla ilgili belediyece alınmış anayol-taliyol tespitine ilişkin karar olup olmadığının araştırılması ve gerekirse kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Dava dilekçesinde, davacının kaza nedeniyle dişlerinin kırıldığı, protez yapılması gerektiği, müvekkilinin buna ekonomik gücünün yetmediği belirtilerek zararın karşılanması talep edilmişse de mahkemece bu hususta bir araştırma ve inceleme yapılmadan talebin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, davacının tedavi evrakları getirtilerek diş doktoru bilirkişiden rapor alınarak davacıya protez yapılması gerekip gerekmediği, gerekiyorsa maliyetinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/12/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.