Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/13041 E. 2013/17368 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13041
KARAR NO : 2013/17368
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalıya ait aracın, yeterli sürücü belgesi olmayan … ‘nin sevk ve idaresinde iken dava dışı … Sigorta AŞ’ye kasko sigortalı araçla çarpıştığını, … Sigorta AŞ tarafından müvekkil şirkete ve davalıya karşı … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmeden icra takibine konulduğunu, müvekkil şirketin poliçe limitine göre 4.316,00 TL ödeme yaptığını, müvekkil şirketin, davalı sigortalısından ödediği bedeli rücu hakkının bulunduğunu belirterek 4.316,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin aracını bir yıl süreyle kiraladığını, işleten sıfatının bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, kusur oranlarını kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 4.316,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, kusur oranları ve hasar bedeli hususlarında rapor alınmadan, tarafların davalı olduğu, karşı aracın kasko sigortacısı tarafından açılan … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/19 Esas 2005/412 Karar sayılı dosyasında
hükmedilen bedel esas alınarak karar verilmiştir. Oysa, anılan dosyada verilen hüküm taraflara tebliğ edilemediğinden kesinleşmemiştir. O halde mahkemece, tarafların davalı sıfatıyla yer aldığı yukarıda belirtilen davada verilen hükmün kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/12/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.