YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12965
KARAR NO : 2014/17258
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
MAHKEMESİ : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/898-2013/42
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu/kardeşi D.A.sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın karıştığı 08/11/2011 tarihli kazada murisin vefat ettiğini ileri sürerek anne Ayşe ve baba Ali için ayrı ayrı 30.000 TL, kardeşler Kübra, Fatma ve Mustafa için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tarafların eşit kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, kazada davalı sürücünün ve davacıların murisinin kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı anne ve baba için ayrı ayrı 10.000,00 TL, kardeşler Kübra, Fatma ve Mustafa için ayrı ayrı 2.000,00 TL olmak üzere toplam 26.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu vefat nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, davacıların vefat edene yakınlık dereceleri ve diğer hususlar gözetildiğinde tüm davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.