Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12926 E. 2014/13462 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12926
KARAR NO : 2014/13462
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2011
NUMARASI : 2009/362-2011/985

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi, Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünün 2009/1558 sayılı takip dosyasından 18.3.2009 tarihinde haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu, haczin kendisine ait işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının muvazaaya dayandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece haczin davacı 3.kişiye ait işyerinde yapıldığı, borçluya ait işyeri ile giriş kapılarının ayrı olduğu, bağlantı bulunmadığı, davacının sunduğu faturaların mahcuzlara kısmen uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile haczedilen 8 adet şeker gübreli çuvalı dışında kalan mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz takip talebinde yazılı olan, borçlu şirket ortağı ve davacı 3.kişinin kayınpederi olan O. G.’ye ait depo iken 3.kişiye kiralandığı anlaşılan işyerinde yapılmıştır. Başka bir anlatımla davacı 3.kişi, borçlu şirket ortağının damadı olup borçlu kayınpederine ait depoyu kiralamak suretiyle borcun doğumundan sonra haciz adresine faaliyete başlamıştır. Bu durumda mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Borcun doğumundan sonraki tarihli, ayırt edici özellikleri bulunmayan faturalar, borcun doğumundan sonraki tarihli adi kira sözleşmesi ve vergi kaydı karine aksini ispata yeterli olmadığı gibi davacı 3.kişinin daha önceden borçlunun eski çalışanı olduğu da dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda davacı 3.kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapılan muvazaalı işlemler bulunduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.