Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12703 E. 2014/17257 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12703
KARAR NO : 2014/17257
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Mardin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/572-2013/235

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi/babası olan yaya M. P. 23/07/2010 tarihinde davalının işleteni olduğu ekip otosunun tam kusurlu olarak çarpması sonucunda hayatını kaybettiğini ileri sürerek, davacı eş Fatma için 40.000,00 TL, davacı 3 çocuk için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminatın 01/08/2010 ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davalıya ait araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı eş Fatma için 20.000,00 TL, davacı çocuklar Yakup, Merve ve Özge için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın 01/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu vefat nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacıların vefat edene yakınlık dereceleri ve diğer hususlar gözetildiğinde tüm davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.