Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12639 E. 2014/16818 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12639
KARAR NO : 2014/16818
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2008/359-2013/81

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteğinin miktar itibariyle reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu M.. K..’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 16.8.2004 tarihinde müvekkilinin kardeşi davalı Y.. G..’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlu M.. K.. savunma yapmamıştır.
Davalı Y.. G.. vekili, davacı ile müvekkilinin kardeş olduğunu,eksik harcın tamamlanması gerektiğini,dava konusu taşınmazın davacının haczinin bulunduğu başka hacizlerle birlikte alındığını, davacı tarafından haczin 9 yıl sonra yenilendiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak alacaklının alacağını engellemek amacıyla devredildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda mahkemece dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak devredildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Davalı 3.kişi Y.. G.. dava konusu taşınmazı 16.8.2004 tarihinde üzerindeki on adet takip dosyasına ait hacizle birlikte satın almış olup bu hacizlerden biri de 25.9.1998 tarih 1998/11189 sayılı takip dosyası ile davacıya aittir. Davalı 3.kişi Yaşar, davacı Yılmaz’ın kardeşi olup, dava konusu taşınmazı davacı abisine ait hacizle birlikte satın aldığından, ayrıca davalı borçlunun aynı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümü de 30.11.2000 tarihli ihaleden satın alındığı anlaşıldığından davalı Yaşar’ın İİK 280/1 madde kapsamında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu 16.8.2004 tarihli tasarrufun davanın alacak ve fer’ileriyle iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.