Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12621 E. 2014/16658 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12621
KARAR NO : 2014/16658
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2012/230-2013/98

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davalı Ş.. D.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı işyerinin davalıya ait dairedeki tesisatın patlaması ve su basması nedeniyle hasarlandığını, sigortalıya davacı tarafından poliçe gereğince tazminat ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Eskişehir 6.İcra Müdürlüğünün 2012/2002 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 8.300,00 TL asıl alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Aynı olay nedeniyle davacı vekili tarafından mahkemenin 2012/425 Esas sayılı dosyası ile davalılar H..S.. ve N.. D.. aleyhine aynı meblağın rücuen tazmini istemiyle açılan dava dosyasının eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, (asıl davada) dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden HMK’nin 150.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm vekalet ücretine yönelik olarak asıl davalı Ş.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İşyeri Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
1-) 1086 Sayılı HUMK’nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen davalar birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava niteliğini korurlar. Buna göre, asıl ve birleştirilen dava dosyalarının yalnızca tahkikat safhası müşterek olup, mahkemece usul hükümlerine göre her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
Somut olayda, aynı olay nedeniyle davacı vekili tarafından mahkemenin 2012/425 Esas sayılı dosyası ile davalılar Handan Soyer ve Necla Demir aleyhine aynı meblağın rücuen tazmini istemiyle açılan dava dosyasının 06.11.2012 tarihinde eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiş olmasına karşın, mahkemece birleştirilen dava ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Bu yön yukarıda belirtilen usul hükümlerine aykırı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
2-) Kabule göre; asıl davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına kabul şekline göre ve AAÜT’nin 7. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Ş.. D..’e geri verilmesine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.