YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12600
KARAR NO : 2014/16660
KARAR TARİHİ : 24.11.2014
MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2012/436-2013/243
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait dairede su borusu patlaması sonucu akan suların müvekkili şirkete İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı işyerinde hasara neden olduğunu, hasar bedelinin sigortalıya davacı tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2012/1416 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 11.725,70 TL asıl alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin işyeri ile dava konusu olup zarar gören yer arasında iki kat mesafe bulunduğunu, olayda illiyet bağı bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın olayda kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren işyeri malikinden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 3.maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmünün düzenlendiği, 4/1.maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hukuk davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinde de “aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli” bulunduğu öngörülmüştür.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında res’en dikkate alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı sigortacının halefi olduğu sigortalı işyeri ile davalı taraf tacirdir. Davanın konusu tarafların ticari işletmesini ilgilendirmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olup çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden ve ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-) Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.