Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12591 E. 2014/17274 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12591
KARAR NO : 2014/17274
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/203-2013/105

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin eşi B. K. 06.2.2012 tarihinde sepsis hastalığı sebebiyle vefat ettiğini, murisin ölmeden önce davalı T.İş Bankası A.Ş.nden kullandığı bireysel kredi nedeniyle diğer davalı tarafından Hayat Sigortası yapıldığını ve primin tahsil edildiğini, murisin vefatı üzerine kredi borcunun sigortaca karşılanması yönündeki başvurunun davalı tarafça kabul edilmediğini ileri sürerek, murisin davalı bankaya olan kredi borcunun diğer davalı sigorta şirketince karşılanması ile ödenen kredi taksitleri için 5.000,00 TL nın faiziyle davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı banka vekili, müvekkilinin acente olduğunu, davanın husumet ve esas yönünden reddini savunmuş, diğer davalı sigorta şirketi vekili, davanın öncelikle görev ve husumet yönünden reddini, esas yönünden de hayat sigortası başvuru formunda sağlık durumuyla ilgili sorulara doğru cevap verilmediğinden cayma hakkının kullanıldığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı banka aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın poliçeden cayma hakkının kullanılmış olması nedeniyle esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, tüketici kredisi alan müteveffanın kalan kredi borcunun sigorta tarafından karşılanmaması nedenine dayalı alacak davasıdır.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Kredi veren mevzuatları gereği nakit kredi vermeye yetkili olan banka özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini ifade eder. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin murisinin davalı bankadan tüketici kredisi aldığını, kredi alırken diğer davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını, kredi borcu bitmeden murisin vefatı üzerine davalı sigorta şirketi tarafından kredi borcunun ödenmesi gerekirken ödeme yapmadığını ileri sürerek dava açmış olup, bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kredisinden değil sigorta poliçesinden kaynaklandığı açıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında res’en dikkate alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olup çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.