YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12436
KARAR NO : 2014/16073
KARAR TARİHİ : 17.11.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2011/617-2013/37
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın 28.08.2011 tarihinde evin avlusunda park edilmesi sırasında müvekkillerinin oğlu M..D..’in aracın altında kalarak vefat ettiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik her bir davacı için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatıyla, 50,00 TL cenaze giderinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kazanın karayolları dışında, kamuya kapalı alanda meydana geldiğini, trafik sigorta poliçesinin teminatı dışında kaldığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, kaza yerinin köy evi dış bahçesi olup yoldan tamamen ayrı bulunduğu, kamuya açık alanda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminatın trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Bir rizikonun meydana getirdiği zararın sigorta kapsamına girebilmesi için, o rizikonun motorlu araç tarafından karayolunda meydana getirilmiş olması zorunludur. Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3.maddesinde, karayolu; trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 2/2. maddesinde, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları da bu yasa uygulaması bakımından karayolu olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, keşifle alınan bilirkişi raporunda da işaret edildiği gibi kazanın meydana geldiği yerin köy evinin dış bahçesi olup bahçeye araç giriş yolu bulunduğu ve dış giriş kapısının da herhangi fiziki bir engel ile kapatılmamış olduğu anlaşılmakla, evin bahçesinde motorlu aracın işletmesi sırasında meydana gelen kazadan doğan zararın ZMSS kapsamında kaldığı hususu da tartışmasızdır.
O halde mahkemece, kazanın 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi uyarınca karayolu sayılan yerde meydana geldiğinin kabulü ile uzman bilirkişiden tazminat raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.