Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12379 E. 2014/15539 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12379
KARAR NO : 2014/15539
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2011/293-2012/595

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili Mehmet idaresindeki, müvekkili Tülay’a ait araca, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın 25/07/2011 tarihinde tam kusurlu olarak çarptığını, müvekkilleri kazayı hafif sıyrıklar ile atlatmışlar ise de çocuklarının yaşlarının küçük olması nedeniyle kazanın kendilerinde travma yarattığını, ayrıca araçta 6.300,00 TL hasar meydana geldiğini ileri sürerek, 6.300,00 TL hasar tazminatının davalılardan, her bir davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar Hasan ve Kadir’den tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı A.. Ş.. vekili, araçtaki maddi hasar için davacı Tülay’a davadan önce 15/09/2011 tarihinde 4.166,70 TL, dava sırasında 06/10/2011 tarihinde ise 750,00 TL ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücü Kadir’in kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araç hasarı 3.900,00 TL’nin davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş bulunduğu gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, davacı Mehmet ve Tülay için ayrı ayrı 200 TL, çocuklar Melisa, Selen ve Ceren için ayrı ayrı 100 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Kadir ve Hasan’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davalı araç sürücüsü kazada tam kusurludur. Olayın meydana geliş şekli, kazadan sonraki olaylar, araçtaki küçük çocukların kazadan psikolojik olarak etkilenmeleri, anne ve babanın duyduğu endişe nedeniyle ve yukarıda anılan ilkeler göz önünde bulundurulduğunda davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2) Kabule göre de, talep edilen 6.300,00 TL hasar tazminatının mahkemece reddedilmesi nedeniyle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 12/1 maddesi gereğince davalı sigorta şirketi lehine 756,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken 1.200,00 TL vekalet ücreti takdir olunması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.