Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12349 E. 2014/19293 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12349
KARAR NO : 2014/19293
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2010/537-2012/577

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.12.2014 Salı günü davalı Ö…. Nak. Elekt. Ev. Aletleri Tüpgaz San ve Tic. Ltd. Şti yetkilisi B. D. geldi. Davacı ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı Ö… Nak. Elekt. Ev Aletleri Tüpgaz San ve Tic. Ltd. Şti dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteği A. K. çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek davacı Hatun için 2.000,00 TL, davacı Sefer için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 1.750,00 TL cenaze nakil bedelinin ve davacı Hatun için 40.000,00 TL, davacı Sefer için 30.000,00 TL, davacı Ayhan için 30.000,00 TL, davacı Orhan için 30.000,00 TL, davacı Zafer için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de, ceza mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakıalar yönünden ceza mahkemesi kararı ile bağlıdır. Bu nedenle, ceza mahkemesinde mahkum olan tarafın hukuk mahkemesince kusursuz sayılması mümkün değildir. Somut olayda, ceza mahkemesince hükme esas alınan 14/12/2009 tarihli trafikçi bilirkişi raporunda, fren izi mesafesine (64 metre) göre desteğe çarpan aracın hızının 82 km/h civarında olduğu (emniyet müdürlüğünce olay yerinde azami hız sınırı 80 km/h’dir), yayanın yola yaklaşma ve geçiş istikametine göre sürücünün yayayı çarpma noktasına 300 metre mesafe önceden görmesi gerektiği belirtilerek davalı sürücünün tali kusurlu olduğu belirtilmiş, daha sonra alınan 20/05/2010 tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu raporunda da, çarpma noktası öncesi 28 metre olmak üzere toplam 64 metre fren izi olduğu, araç sürücüsünün tedbirsiz ve dikkatsizliği nedeniyle tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Ceza mahkemesince, davalı sürücü S.. S..’ın tali kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verilmiş, temyiz edilen karar Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nce onanarak kesinleşmiştir. O halde mahkemece, ceza dosyasında verilen mahkumiyet hükmü ile kesinleşen somut olgular esas alınarak kusur oranlarının belirlenmesi bakımından yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.