Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12315 E. 2014/19288 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12315
KARAR NO : 2014/19288
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2011/577-2013/198

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.12.2014 Salı günü davacı K.. G.. vekili Av. M.. A.. geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya küçük Kerim Ramazan Gül’e çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı almak üzere 8.000 TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,ıslah dilekçesi talebini 34.229,60 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının maluliyet oranının Adli Tıp kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kabulü ile 34.229,60 TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava trafik kazasından kaynaklanan daimi işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece alınan raporda davacının %47 oranında maluliyetinin bulunduğu belirlenmiş ve bu rapor esas alınarak hesaplama yaptırılmıştır. Ancak maluliyet raporu düzenlenirken davacı muayene edilmemiş, rapor tarihinden bir yıl önce alınan özürlü sağlık kurulu raporundaki değerlendirmeler esas alınarak düzenlenmiş olup bu hali ile hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Mahkemece davacının yaralanmasının niteliğide dikkate alındığında, davacının muayene edilerek, Sosyal Sigortalar Sağlık İşleri Tüzüğüne uygun şekilde maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceğine ilişkin Üniversite hastanelerinin adli tıp kürsüsünden veya Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda davacının gelir elde etmeye başladığı dönem başı geliri belirlenirken en son bilinen asgari ücret üzerinden %10 arttırım yapılarak hesaplama yapılmış ise de bu hesaplama şekli Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun değildir. Tazminat hesabında bilinen son gelir miktarı esas alınarak, her  yıl için ayrı ayrı %10 oranında arttırılıp %10 oranında indirim yapılmak suretiyle gelir elde etmeye başlayacağı dönem başı gelirinin belirlenerek hesaplanması  gerekmektedir.
Açıklanan bu yönteme uygun düşmeyen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması, tazminatın belirlenmesi ilkelerine uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
3-Kabule göre,davacı vekili dava dilekçesinde davacı küçüğün %40 oranında maluliyeti bulunduğunu belirterek tazminat talep etmiş, yargılama aşamasında davacının %47 oranında maluliyetinin bulunduğu tespit edilerek buna göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki bu beyanı ile davacının %40 maluliyet oranının kabul ettiği dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetli değildir.
SONUÇ;Yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.