Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12257 E. 2014/19183 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12257
KARAR NO : 2014/19183
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/31-2013/134

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalı E.. S.. AŞ. ve A.. S.. AŞ. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkillerinin desteği Ferhat’ın kaza yapan minibüsteki yolculara yardım ettiği sırada bir başka aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, davalıların her iki aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilleri için 12.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 5.3.2013 tarihli dilekçesi ile destek tazminatı talebini eş Keziban için 118.675,62 TL, çocuk Fukan için 23.058,15 TL, çocuk Nisanur için 33.171,05 TL, anne Hamide için 16.844,54 TL, baba Abidin için 5.131,57 TL’ye; cenaze ve defin gideri talebini 3.119,07 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı A.. S.. AŞ. vekili; 27 … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan müvekkilinin poliçe limitiyle ve sigortalının kusur oranı ile sınırlı olarak tazminattan sorumlu olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı E.. S.. AŞ. vekili; 72…. plakalı aracın karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan müvekkilinin araçta yolcu olanlara karşı
sorumlu olduğunu, davacıların murisi yolcu olmadığından müvekkilinden tazminat istenemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ve ıslah doğrultusunda davanın kabulü ile, 200.000 TL tazminatın 12.000 TL’sinin dava, 188.000 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı E.. S.. AŞ. ve A.. S.. AŞ. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı A.. S.. AŞ. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağından, 72 …. plakalı yolcu minibüsünün sürücüsünün aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarpıp sol şeritte yana devrilerek sürüklendiği, davacıların murisinin de aralarında bulunduğu kişilerin yaralılara yardım etmek amacıyla aracın başına toplandığı sırada süratli biçimde gelen 27……. plakalı aracın kaza yapmış minibüsü geç fark etmesi sonucu duramayarak minibüse ve yaralılara çarparak ikinci bir kazaya sebebiyet verdiği ve bu çarpışma neticesinde davacıların murisi F.. A.. birlikte iki kişinin daha hayatını kaybettiği, minibüs sürücüsü H.. H.. A.. ve 27 … plakalı araç sürücüsü İ.. H.. kusurlu olduklarının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/290 E- 2013/158 K sayılı dosyasında İTÜ öğretim üyelerinden alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; 72… plakalı araç sürücüsünün ilk kazada asli ve tam kusurlu, ikinci kazada tali kusurlu; davacıların murisinin öldüğü ikinci kazada 27…… plakalı araç sürücüsü asli kusurlu, ölenlerin tali kusurlu oldukları belirlenmiştir. Mahkemece, kusur oranlarının tespiti için trafik uzmanı bilirkişiden rapor alınmış, raporda; birinci kazada 72….. plakalı aracın sürücüsünün %100, ikinci kazada 27 ….. plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu oldukları kabul edilmiş ve bu rapor hükme esas alınmıştır.
Kusur konusunda, ceza davasındaki İTÜ öğretim üyelerinden
oluşan bilirkişi heyetinin raporu ile eldeki davada alınan bilirkişi raporu ve kaza tespit tutanağında belirlenen kusur oranları arasında farklılık nedeniyle ortaya çıkan çelişkinin giderilmesi gerekir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece, henüz kesinleşmeyen Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/290 E- 2013/158 K sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenerek, sonucuna göre ölenlerin kusurlu olup olmadığının değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.
3-Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.”
Somut olayda, davacıların murisi F.. A.. minibüste yolcu olmadığı sabittir.
Bu itibarla, davanın davalı E.. S.. AŞ. yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre de; hükmedilen maddi tazminat için davalı sigorta şirketi yönünden tazminatın tamamına temerrüt tarihinden faiz işletilmesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. S.. AŞ. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. S.. AŞ. vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı E.. S.. AŞ. vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 22.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.