Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/12213 E. 2014/16655 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12213
KARAR NO : 2014/16655
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2013
NUMARASI : 2012/175-2013/210

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı G.. Turz. Sey. AŞ vekili ve davalı İ.. B.. vasisi ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü, trafik (ZMSS) ve İhtiyari Mali Mesuliyet (İMSS) sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği kazada davacı Nurhuda’nın oğlu, diğer davacıların kardeşi Hikmet Kudret’in vefat ettiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı Nurhuda için 12.771,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, diğer davacılar için 10.000,00’er TL manevi tazminatın davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı G..Turz.Sey.A.Ş. Vekili ile davalı sigorta şirketi vekili ve davalı İ.. B.. davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı sigorta şirketi hakkındaki manevi tazminat talebinin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı Nurhuda’nın ıslah edilen maddi tazminat talebinin kabulüne, tüm davacıların manevi tazminat taleplerinin 5.000,00’er TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı G..Turz.Sey.A.Ş. Vekili, davalı İ.. B.. vasisi ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-)Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle mahkemece benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, adi yazılı sözleşmelerin her zaman düzenlenmesi mümkün olup davalı işleten şirketin kira sözleşmesinin varlığına ilişkin savunmasını inandırıcı ve yasal delillerle ispat edememesine göre, davalı G.. Turz.Sey.A.Ş. vekili ile davalı İ.. B.. vasisinin maddi tazminat yönünden tüm, manevi tazminat yönünden ise aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Mahkemece, davalı sigorta şirketi hakkındaki manevi tazminat talebinin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içinde mevcut olan Motorlu Kara Taşıtlar Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi’nin ek sözleşme maddeleri uyarınca davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olduğu gibi, bu hususun dosyaya sunduğu cevap dilekçesiyle davalının da kabulünde olduğu ve olay nedeniyle Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/85 Esas sayılı dosyası ile aleyhine açılan davada müteveffanın eş ve çocukları olan dava dışı kişilere manevi tazminat ödediği açıktır.
O halde, hükmedilen manevi tazminattan davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
3-)Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece davacıların manevi tazminat talebi yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davalı tarafa ait aracın tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı Nurhuda’nın oğlu, diğer davacıların kardeşi Hikmet Kudret vefat etmiştir. Olay nedeniyle davacıların duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalı tarafın sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı G..Turz.Sey.A.Ş. vekili ile davalı İ.. B.. vasisinin maddi tazminat yönünden tüm, manevi tazminat yönünden sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalılar vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın onama harcına mahsubu ile maddi tazminat yönünden fazla alınan 246,97 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.