YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12207
KARAR NO : 2014/16626
KARAR TARİHİ : 20.11.2014
MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/227-2013/200
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş vekili ve süresi dışında davalı İ.. D.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafın işleten-sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, tedavi gideri ve kazanç kaybının oluştuğunu açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili, 6111 Sayılı Yasa gereğince davacının talepleri yönünden sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 14.450,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili ve davalı İ.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme hükmü davalı İ.. D..’e, 25.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi H.U.M.K.’un 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra, 15.05.2013 tarihinde harç yatırılarak temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen Türk Borçlar Kanunu’nun 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının, kazanç kaybının ve tedavi giderinin olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının, iyileşme süresinin, davacının gerçek gelirinin belirlenmesi gerekmektedir.
Cismani zarar nedeni ile tazminatın hesabında davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin rent a car şirketinde aylık 1.250,00 TL maaş almakta iken kaza tarihinden dava tarihine kadar çalışamadığını ve toplam 13.750.00 TL kazanç kaybı olduğunu, özel hastane tedavi gideri ve ulaşım gideri olduğunu ileri sürmüş mahkemece davacının kazanç kaybı hesaplanırken, tanık beyanları ve çalışmakta olduğu şirketten aylık net 1.250,00.-TL gelir elde ettiği değerlendirilerek iyileşme süresinin kaç gün olduğu tespit edilmeden bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Buna göre davacının rent a car şirketinde çalışıp çalışmadığı tespit edilerek çalıştığının belirlenmesi halinde şirket kayıtlarının tetkik edilerek aldığı son maaşın belirlenip davacının kazadan sonra bu iş yerinde çalışabilmesi için gerekli iyileşme süresinin Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’ndan veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarından Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre rapor alınarak bu tespitler üzerinden tedavi gideri, ulaşım ve kazanç kaybı zararının hesaplanması gereklidir. Bu durumda mahkemece açıklanan hususlar gözönüne alınarak uzman aktüer bilirkişiden bilirkişi raporu alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Yasa Koyucu tarafından, trafik kazası nedeniyle verilen sağlık hizmetlerine ait tedavi bedellerinin tamamının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması esasının getirilmesi amacıyla 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı “ öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın “Sosyal Güvenlik Kurumu” olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, davacının tüm tedavi belgelerinin dosya içine getirtilerek “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi, tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenerek 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. D..’in temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.