YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12190
KARAR NO : 2014/14998
KARAR TARİHİ : 03.11.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2010
NUMARASI : 2006/376-2010/74
Taraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteği M..Ç..’a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş Gülşen için 6.000,00 TL maddi, 7.000,00 TL manevi, davacı çocuk İlhan için 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, davacı çocuk İlknur için 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının zararının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilin temerrüde düşürülmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar İ.. Ş.. ve A.. A.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 250,00 TL’nin 16.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı Gülşen için 5.000,00 TL, davacılar İlhan ve İlknur için 3.000,00’er TL manevi tazminatın 16.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı R.. A.. dışındaki diğer davalılardan tahsiline, davalı R.. A.. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacılar İ.. Ç.. ve İ.. K..’nin reşit olmaları ve muris babalarının kendilerine fiilen destek olduğunu ispat edememeleri gözetildiğinde destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddedilmesinde ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında vefat edenin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Somut olayda, mahkemece, desteğin 62 yaşında olması nedeniyle gelir getirici işte çalışıp çalışmadığı hususunda davacı tarafa delillerini bildirmek üzere süre verilmiş, delil bildirilmediği gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafça desteğin aylık kazancına ilişkin delil bildirilmediği gözetilerek aylık net asgari ücret (asgari geçim indirimsiz) üzerinden davacı eş G.. Ç..’ın destekten yoksun kalma zararının hesaplanması için aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/11/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.