Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/1209 E. 2013/6355 K. 06.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1209
KARAR NO : 2013/6355
KARAR TARİHİ : 06.05.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı ticari aracın park halinde iken çıkan yangında hasarlandığını, yangına araca davalı tarafından takılan taksimetre cihazının sebebiyet verdiğinin mahkemece yapılan tespit ve bilirkişi raporuyla belirlendiğini, hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, 12.366,00 TL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, araca müvekkilince taksimetre takıldığını, ancak, taksimetrenin özelliği gereği dikiz aynasına monte edildiğini, tespit bilirkişi raporunda belirtildiği gibi cihazın montajının orta konsol teyp bölümünün alt kısmına yapılmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının olayda kusuru bulunmadığından hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.nun 1301.maddesine (6102 Sayılı TTK’nun 1472/1.md.) göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, sigortalı araçta yangın sebebiyle oluşan hasara davalı tarafından araca takılan taksimetre cihazının sebebiyet verdiği iddiasıyla dava açmış, davalı vekili, araca müvekkilince taksimetre takıldığını, ancak, taksimetrenin özelliği gereği dikiz aynasına monte edildiğini, iddia edildiği şekilde montajın orta konsol teyp bölümünün alt kısmına yapılmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı beyanında özetle, montajda taksimetre cihazının gösterge kısmının dikiz aynasına yerleştirildiğini, cihaz ara aparatının ise taksimetrenin montajından önce yetkili servisçe (orta konsole) takıldığını, montajın buna göre yapıldığını belirtmiş, sigorta ettiren davacı tanığı beyanında özetle, cihazın arabirime (orta konsoldeki) monte edilip, monitörün dikiz aynasına takıldığını, arabirimin ise (cihazın monte edildiği bölüm) yetkili servisçe orta konsole monte edildiğini ifade etmişler, 21.6.2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında her ne kadar, yangının çıkış nedeninin taksimetrenin (cihazın özelliği gereği) dikiz aynasına değil, orta konsol teyp bölümüne monte edilmiş olması olduğu belirtilmiş ise de; tanık ifadeleri ve faturaya göre montaj işinin davalı tarafından değil, dava dışı yetkili servis tarafından yapıldığı şeklinde yapılan değerlendirme dosya kapsamı itibariyle çelişki yaratmış olup, mahkemece mevcut çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur.
O halde, mahkemece, dosyanın HUMK.nun 275 (HMK.md.266) maddesi uyarınca İTÜ-Otomotiv A.B.D. gibi kurumlardan seçilecek aralarında oto elektrik mühendisinin de bulunduğu konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile olayın oluş şekli itibariyle, olay tutanağı, ekspertiz raporu, hasar dosyası, mevcut bilirkişi raporları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte irdelenerek, özellikle dava dışı yetkili servise ait 28.9.2010 tarihli arabirim takograf faturası ile davalı tarafından düzenlenen aynı tarihli fatura kapsamında yapılan işlemlerin de (dava konusu olayla ilgileri bakımından) değerlendirilerek, arabirim aparatı ile taksimetre cihazının uygun bölümlere takılıp takılmadığı, buna göre; sigortalı araçta yangına sebebiyet veren işlemin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ile mevcut çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 6.5.2013 gününde Üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Somut uyuşmazlıkta, davacıya kasko sigortalı … plakalı aracın, taksimetre monte edilmek üzere eser sözleşmesi ile davalıya teslim edildiği, davalının taksimetreyi araca taktığı, daha sonra 21.3.2011 tarihinde aracın park halinde iken taksimetreden çıkan yangın sonucu aracın hasara uğradığı, davacının hasar bedeli 12.366,00 TL. 21.3.2011 tarihinde sigortalısına ödediği iddiasıyla taksimetreyi kusurlu monte eden davalıdan ödenen hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.
Yargılama sonucunda yerel mahkemece “taksimetrenin monte edilmesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,
Kararının davacı vekilince yasal sürede temyizi üzerine sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda ” davalının taksimetreyi tekniğine uygun şekilde takıp takmadığı, kusurunun bulunup bulunmadığı yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılamıyorum.
Açıklanan oluşa göre sigortalanan araç dava dışı sigortalı tarafından taksimetre monte edilmek üzere davalıya eser sözleşmesi ile teslim edilmiştir.
Dava dışı sigortalının, aracı davalıya kendi rıza ve muvafakatı ile teslim ettiğinde kuşku ve duraksamaya yer yoktur. Aksi iddia ve ispat edilmediğine göre somut olayda eser sözleşmesinin sigortalının rıza ve muvafakatı ile yapılmış olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle de davalı, aşağıda değinilen mülga TTK 1278.maddesi anlamında ” sigortalının fiillerinden sorumlu bulunduğu” kişi durumundadır.
Mülga TTK.nun ” Sigorta Ettiren İle Sigortadan Faydalanan Kimsenin Kusuru” başlıklı 1278.maddesi aynen ” mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarları tazmin ile mükelleftir. Fakat hiç bir halde sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kastından veya aksi mukavelede yazılı değilse sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarları tazmine mecbur olmaz” hükmünü taşımaktadır.
Somut olay bakımından değerlendirildiğinden bu hüküm sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kastından kaynaklanmamış olması şartıyla sigorta ettirenin veya sigortadan faydalanan veya eylemlerinden bu ikisinin hukuken sorumlu olduğu kişilerin kusurlarından doğan hasarlarında sigortacı tarafından tazmin edileceğini öngörmekte, ancak tarafların bunun tersini öngören sözleşme yapabileceklerini belirtmektedir. Dava dışı sigortalı ile davacı şirket arasındaki sözleşmede tersine bir hüküm bulunmadığı çekişmesizdir.
Öte yandan ” Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları”nın ” Teminat Dışında Kalan Zararlar” başlıklı A.5.-6 maddesi de sadece sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından taşıta kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı taşıtın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararları teminat dışında tutmuş, teminat dışında kalma olgusunu bu hallerle sınırlamıştır.
Yukarıda açıklanan oluşa göre dava dışı sigortalının eser sözleşmesi ile taksimetre monte edilmek üzere davalı teslim ettiği aracın, taksimetre monte edildikten sonra araçta çıkan yangın nedeniyle hasar görmesi ile sonuçlanan süreçte dava dışı sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu davalının TTK.1278.maddesi anlamında kasti davranışından sözedilmesine hukuken imkan yoktur ve esasen böyle bir iddia davacı tarafından dahi ileri sürülmemiştir. Yine ” Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.6.maddesi” belirtilen ve zararın teminat dışında kalmasını gerektiren hallerinde somut olayda söz konusu olmadığı açıktır.
Kasko Sigortasında sigorta ettirenin oluru ile araca taksimetre monte etmesi sonucunda hasarına sebebiyet verdiği iddia olunan davalının eylemini, sigorta ettirenin dışında mütala etmek ve davalıyı 3. Kişi olarak kabul etmek olanağı yoktur.
Bu halde, davacı sigortacının sigortalanan araçta oluşan hasar nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği sigorta tazminatın davalıya rücu etmesine hukuken imkan bulunmamaktadır. (HGK 9.4.2008 2008/17-299 Esas 302 Karar, Y.11 HD 10.5.2001 gün 1960-4102 sayı, Y.11. HD 3.6.2002 gün 1918-5615 sayı, Y. 11.H.D 6.4.2006 gün 2005/3678-3619 sayı, Y.11 H.D 30.11.2006 gün 12444-12592 sayı… Vd)
Yerel mahkemece, gerekmemesine rağmen kusur incelemesi yapılarak davalının kusursuzluğundan reddedilen davanın sonucu itibariyle doğru bulunduğundan onanmasına karar verilmesi gerekirken, yeniden kusur incelemesi yapılmak üzere bozulmasına yönelik sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

Karşı Oy