YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11966
KARAR NO : 2014/18407
KARAR TARİHİ : 11.12.2014
MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2008/244-2013/147
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili C.. C..’ın sevk ve idaresindeki motosiklete davalı tarafın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarptığını, müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin beyin hasarı nedeni ile konuşmasında sorun oluştuğunu, müvekkilinin fırın işçisi iken şuan ihtiyaçlarını tek başına göremediğini, eşi olan müvekkili S. C. tarafından bakıldığını, diğer müvekkillerinin babalarının kazadan sonraki haline üzüldüklerini açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile C.. C.. için 9.000,00 TL iş gücü kaybı, 1.000,00 TL tedavi gideri ile 25.000,00 TL manevi tazminatın, eş S. C. için 5.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, çocuklar için 1.000,00′ er TL maddi, 25.000’er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, dava dışı Güvence Hesabı tarafından müvekkilleri lehine yargılama sırasında ödeme yapıldığını ileri sürerek davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. aleyhine açtıkları davayı takip etmediklerini bildirmiştir.
Davalı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, kusur oranını kabul etmediklerini, taleplerin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacıların bedensel zarar kaynaklı maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı C.. C.. için 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, davacılar C. C., M. C. ve S. C. manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı C.. C.. için manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, 19.09.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacılardan C.. C..’ın yaralandığını, yaralanmasının ağır olduğunu ve bakıma muhtaç hale geldiğini, bu durumun davacı Cuma’nın eşi ve çocukları için de manevi zarara sebebiyet verdiğini belirterek maddi ve manevi tazminat istemişlerdir.
Yerel Mahkeme, davacı kazada yaralanan C.. C.. yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, eşi ve çocuklarının manevi tazminat istemlerinin reddine karar vermiştir.
Davacıların, yaralanana yakınlık dereceleri ile kaza neticesinde davacı C.. C..’ın hafif derecede organik beyin sendromu, kafatasında çökük, psikomotor yavaşlama ve yüzündeki sabit eser nedeni ile %33.2 oranında malul olmuş olması göz önüne alındığında, davacılar S. C., C. C. ve M. C. uygun bir manevi tazminat verilmesi gerekirken bu davacılar yönünden istemin tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, dava dışı Güvence Hesabı tarafından yapılan ödemelerin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek
hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak Güvence Hesabı tarafından dava açıldıktan sonra 25.02.2009 tarihinde 60.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda yargılama aşamasında 25.02.2009 tarihinde yapılan ödemeye yasal faiz uygulanarak güncelleme yapılarak tazminattan mahsup edilmiş ise de dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece yargılama aşamasında yapılan ödemelerin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nednelerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.