YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11956
KARAR NO : 2014/2225
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2009/598-2011/352
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili,davalı K.. B.. vekili ve davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların kusurlu eylemleri ile neden oldukları kazada davacının yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutark 500,00 TL tedavi gideri, 500,00 TL kalıcı işgücü kaybı, 500,00 TL geçici işgücü kaybı, 500,00 TL araç hasarı ve 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 450,00 TL tedavi gideri, 450,00 TL geçici işgücü kaybı (300,00 TL’sinden S.. İ.. San. Tic. Ltd. Şti ve K.. B.. sorumlu olmak üzere) tazminatının davalılardan, 12.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan (3.600,00 TL’sinden S… İnşaat San. Tic. Ltd. Şti ve K.. B.. sorumlu olmak üzere) müteselsilen tahsiline, araç hasarına ilişkin istemin atiye terk edilmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili,davalı K.. B.. vekili ve davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili, davalı K.. B.. vekili ve davalı A… A.. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı B.K’nın 46. maddesinde, cismani zarara uğrayan kişinin tamamen ve kısmen çalışma gücü kaybından doğan zararını talep edebileceği düzenlenmiştir. Davacının kaza sonrasında 6 ay geçici işgücü kaybına uğradığı, yaralanmanın sürekli işgücü kaybı sonucu doğurmadığı anlaşılmaktadır. Geçici işgücü kaybı tazminatının belirlenmesi için öncelikle davacının gelirinin belirlenmesi gerekir. Davacının ortağı olduğu şirket tarafından işletilen lokantada döner-kebap ustası olduğu anlaşılmaktadır. Gelirinin araştırılması için ilgili meslek odasından bilgi alınarak, kendi işyerinde fiziksel emeği ile çalışan bir kişinin aylık geliri belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Ayrıca, davacı tarafından tedavi belgeleri, faturalar sunulmuştur. Bilirkişi raporunda fatuaraların bir kısmı hesaplamada dikkate alınmamıştır. Yaralanmanın niteliği tedavi süresi dikkate alınarak, konusunda uzman hekim bilirkişiden davacının itirazlarını karşılayacak yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
4-Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen B.K’nın 50.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zararlardan sorumluluklarını düzenleyen B.K’nın 51.maddesi uyarınca aynı yasanın 142.maddesi hükmüne dayanarak davacı zararın tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Dava dilekçesinde haksız eylemleri ile zarara neden olan davalılardan zararın müteselsilen tahsili talep edildiği halde, hüküm kurulurken davalıların kusur oranlarına göre sorumluluklarının ayrılması da doğru görülmemiştir.
5-Davalı K.. B.. vekili ve davalı A.. A..vekilinin temyiz itirazları yönünden, BK.nun 47.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önüne tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda, ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde, tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Dava konusu olayda olayın meydana geldiği tarih, yaralanmanın niteliği gibi nedenler karşısında davacı için takdir edilen manevi tazminat miktarı biraz fazla bulunmuş adalete uygun düşmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı K.. B.. vekili ve davalı A… A.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı K.. B.. vekili ve davalı Abdülkadir Algün vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar K.. B.. ile A.. A..’e geri verilmesine 20.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.