Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/11831 E. 2014/15513 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11831
KARAR NO : 2014/15513
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ :Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :22/11/2012
NUMARASI :2010/465-2012/487

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı S.S.A..Otogar İşl. Oto. İşl. ve Ser. Hiz. Koop. vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazasında karşı araç içinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ileri sürerek, 500,00 TL hastane masrafı, 1.000,00 TL işgüçten kalma zararı ve 2.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 3.500,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı koop vekili, davalı sigortacı vekili ile diğer davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın 629,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı yönünden kısmen kabulüne, maddi tazminata ilişkin fazla istemin reddine, manevi tazminat talebinin 1.000,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı S.S.Ankara Otogar İşl. Oto. İşl. ve Ser. Hiz. Koop. vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-)Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK.nun 427. (HMK 341 ve 361.) maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2012 tarihinden itibaren 1.690,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Somut olayda, davalı vekili aleyhe hükmedilen 629 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminat yönünden hükmü temyiz etmektedir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-)Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-)Davacı vekili dava dilekçesinde davacının kaza tarihinde bir dernekte sigortasız olarak yaklaşık 2.000,00 TL maaş ile çalıştığı iddia etmiş olup, yargılama sırasında dinlenen davacı taraf tanıkları da davacının kaza tarihinde E..Mahallesi Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği adlı yerde çalıştığını ve (asgari ücretin üzerinde) aylık 1.500,00-2.000,00 TL gelir elde ettiğini bildirmiştir. Buna göre, davacı tarafça bu yöne ilişkin olarak tanık dışında başkaca delil ibraz edilmediğinden, mahkemece ilgili derneğin defter ve kayıtlarının getirtilerek davacının kaza tarihi itibariyle asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğinin tespiti halinde tazminat hesabı yönünden hesap bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi doğru görülmemiştir.
b-)Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.”
Yasanın geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın “Sosyal Güvenlik Kurumu” olması gerekir.
Bu durumda mahkemece, “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun davaya dahil edilmesi, tarafların bu yöndeki delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalan ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olanların belirlenmesi için bu konularda uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu ile davalı sürücü ve işletenin, yasa kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden ise davalılar ZMSS, sürücü ve işletenin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde tedavi giderlerine ilişkin istemin tamamen reddine karar verilmesi doğru değildir.
c-)BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davalı tarafa ait aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında karşı araç içinde yolcu olarak bulunan ve olayda kusuru olmayan davacı yaralanmış, hastanede yatarak tedavi görmüş, sağ dizinden ameliyatlar geçirmiştir. Buna göre, davacının olaydan acı ve elem duyması kaçınılmazdır. O halde, davacının dava konusu olaydan kaynaklanan manevi zararının kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalı tarafın sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, düşük oranda manevi tazminata hükmedilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin aleyhe hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden yaptığı temyiz itirazlarının mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı S.S.A.. Otogar İşl. Oto. İşl. ve Ser. Hiz. Koop.’ne geri verilmesine 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.