YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11807
KARAR NO : 2014/15518
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/204-2013/27
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya ait aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı Seher’in eşi, davacılar Muzaffer ve Ayşe’nin çocukları, diğer davacıların kardeşi olan (motosiklet sürücüsü) E..A..’ın vefat ettiğini, araçta bulunan davacı Seher’in de yaralandığını ileri sürerek, davacı Seher için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000,00 TL tedavi gideri ile davacı Seher için 20.000,00 TL, davacı baba ve anne için 15.000,00’er TL, davacı kardeşler için 5.000,00’er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı Seher’in maddi tazminat talebinin 1.671,05 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 600,00 TL tedavi gideri yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat taleplerinin ise; davacı Seher için 1.000,00 TL, davacılar Muzaffer ve Ayşe için 2.500,00’er TL, davacılar Hüseyin ve Zekeriya için 1.500,00’er TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-) Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacılar vekilinin davacı S.. A.. için hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece davacı Seher’in manevi tazminat talebi yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davalı tarafa ait aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı Seher’in eşi Enver vefat etmiş, eşinin kullandığı motosiklette yolcu olan davacı Seher ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmış, vücudunda kemik kırıkları oluşmuş, uzun süre hastanede yatarak tedavi görmüş ve ameliyatlar geçirmiştir. Olay tarihi itibariyle geçirdikleri trafik kazasında eşi vefat eden kendisi de ağır derecede yaralanan davacı Seher’in duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.