YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11763
KARAR NO : 2013/14381
KARAR TARİHİ : 25.10.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi ile Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu şirket hisselerini diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır.
Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerekmekte olup nitelikleri itibariyle de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda sayılan ticari davalardan da değildirler.
Bu durumda, açılan davanın ticari nitelikte olmaması nedeniyle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.10.2013 gününde Üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla ile karar verildi.
Davacı bankanın, dava dışı borçlu … Gıda Ltd. Şti’ine kullandırdığı ticari krediye kefil olan davalı …’in, hissedarı olduğu …. İnş. Ltd. Şti’deki %27 hissesini eniştesi davalı …’e, %27 hissesinide eşi ….’ye alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiği iddiasıyla eldeki tasarrufun iptali davası açılmıştır.
Tasarrufun iptali davalarının mutlak hukuk davası olduğu ve bu davalara mutlaka Asliye Hukuk Mahkemelerinde bakılacağına ilişkin (boşanma davalarında Aile Mahkemesi, nüfus kayıt düzeltme davalarında Asliye Hukuk Mahkemesi vs olduğu gibi) Türk Hukuk Mevzuatında hiçbir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştüğünden bu durumda görevli mahkemenin tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre belirlenmesi gerekmektedir.
Dava, davalılar arasındaki şirket hisse devrinin alacaklıdan mal kaçırma amacına yönelik bulunması nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Limited şirket hisselerinin devri ile ilgili hususlar 6102 sayılı TTK 595 vd maddelerinde düzenlenmiş olup yasanın 4/a maddesi gereğince de uyuşmazlık ticari dava niteliğindedir.
Kaldı ki, davacı banka ile davalı … arasındaki ticari borca kefalet ilişkiside TTK 7.maddesi gereğince ticari nitelik taşıdığı gibi davalılar arasındaki limited şirket hisselerinin devride ticari davadır.
TTK 5.maddesinde dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın Asliye Tİcaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli kılınmasına göre Antalya 3.Asliye Ticaret mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.