Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/11682 E. 2014/16066 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11682
KARAR NO : 2014/16066
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2011/260-2013/133

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili Mohamad’ın, eşi M.. Ş.. ile birlikte 19.10.2009 tarihinde karşıdan karşıya geçerken davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması nedeniyle Mimi’nin vefat ettiğini, Mohamad’ın da yaralandığını ileri sürerek davacı Mohamad için 11.534,40 TL iş göremezlik, 105.018,70 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı Kenan için annesinin ölümü nedeniyle 14.433,60 TL, davacı Fazıl için annesinin ölümü nedeniyle 12.649,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, davacı Mohamad için eşinin ölümü nedeniyle 30.000 TL, kendisinin yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL, davacı çocuklar Kenan, Fadıl ve davacı anne Feryal için ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücünün %40, yayaların %60 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davacıların talep ettikleri maddi tazminatın davalılardan, davacı Mohammed’in kendi yaralanması nedeni ile 2.000,00 TL, eşinin ölümü nedeni ile 8.000,00 TL, ölenin çocukları Kenan ve Fadıl ile annesi Feryal için ayrı ayrı 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Mehmet ve davalı A.. İnş.Ltd.Şti’den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, olayın oluş şekli, yaralananın iyileşme süresi, murise olan yakınlık dereceleri ve diğer hususlar gözetildiğinde davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2) Davacılar vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarara neden araç kiralama işine konu ticari amaçla kullanılan bir araç olduğu gibi işleten de tacirdir. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.