YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11638
KARAR NO : 2014/7277
KARAR TARİHİ : 08.05.2014
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2010
NUMARASI : 2009/536-2010/225
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı…. Yayıncılık Tur. Oto İç ve Dış Tic AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı taraf aracının yaya olan müvekkili M.. A..’e çarparak sağ ayak bileğinde kırık olacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, sürücünün ehliyetsiz ve kusurlu olduğunu, müvekkili Mahmut’un 12 yaşında çocuk olması nedeniyle diğer müvekkilleri olan küçüğün anne ve babasının onun tedavisini yaptırdığını ve manevi yönden üzüntü ve acıya maruz kaldıklarının belirterek şimdilik Mahmut için 1.000 TL maddi 13.000 TL manevi anne H.. A.. için 8.000 TL manevi, baba C.. A.. için 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ….. Anonim Türk Sigorta AŞ vekili müvekkilinin kazaya karışan aracın hem trafik hem de kasko sigortası şirketi olduğunu sigortalının kusuru oranında ZMSS poliçesi limitinin kişi başına 100.000 TL kasko poliçesi içinde yer alan İMSS teminatının kaza başına 200.00 TL olduğunu, İMSS kapsamında 20.000 TL manevi tazminat klozu bulunduğunu, temerrüde düşmediklerini sürücünün ehliyetsiz olması sebebiyle aleyhlerine tazminata hükmedilmesi halinde işletene rücu haklarının saklı tutulmasını savunmuştur.
Davalı…. Yayıncılık Tur. Oto İç ve Dış Tic. AŞ vekili dava dışı S.. U..’ın müvekkilinin yetkili satış temsilcisi (acentesi) olduğunu, kazaya karışan aracın müvekkili ile S.. U.. arasında düzenlenen acente sözleşmesi uyarınca uzun süreliğine acenteye kiralandığını, müvekkiline ait kitapların satışının (pazarlamasının) acente tarafından yapıldığını, kitap satışının taraflar arasında belirlenen kotanın üzerinde olması halinde araç kiralama bedelinin alınmayacağının, aksi halde eksik kalan cironun %10’u oranında kira bedeli alınacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin bu nedenle işleten sıfatının bulunmadığını, kusuru, tazminat miktarını kabul etmediğini, davacı tarafında kusurlu olduğunu belirterek davanın S.. U..’a ihbarını ve reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 738,15 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan davacı M.. A.. için 4.000 TL, H.. A.. için 2.000 TL, C.. A.. için 2.000 TL olmak üzere toplam 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar ….Yayıncılık AŞ ile O.. T..’tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı …..Yayıncılık Tur. Oto İç ve Dış Tic AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı …. Yayıncılık Tur Oto İç ve Dış AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı …. Yayıncılık AŞ, davacı yaya M.. A..’e çarparak yaralanmasına sebebiyet veren aracın işleteni, davalı …… Anonim Türk Sigorta AŞ ise aracın ZMSS ve İMSS şirketidir. Davalı aracı davalı sigorta şirketince düzenlenen 15.2.2009/15.2.2010 vadeli kasko sigorta poliçesi ve 14.2.2009/14.2.2010 vadeli ZMSS poliçesi ile sigortalanmıştır. Davaya konu trafik kazası poliçe vadeleri içinde gerçekleşmiştir. Kasko sigorta poliçesi kapsamında İMSS’da bulunmaktadır. Ek sözleşme maddeleri ile manevi tazminatta teminat kapsamına alınmıştır.
Davalı … Anonim Türk Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde İMSS kapsamında 20.000 TL manevi tazminat klozu bulunduğunu savunmuştur. Poliçede 2.500,00 TL ile sınırlı olmak üzere manevi tazminatı teminat kapsamında olduğu belirtilmiş ise de; olay tarihinde kişi başına manevi tazminat limitinin ne kadar olduğu hususunda açıklık bulunmamaktadır. Davacılar vekili, küçük Mahmut için 1.000 TL maddi, 13.000 TL manevi, anne H.. A.. için 8.000 TL manevi, baba C.. A.. için 8.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 738,15 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle tüm davalılardan davacı M.. A.. için 4.000 TL Hanım ve C.. A.. için 2.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 8.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Davalıların sorumluluğu yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk ve aralarındaki mürasebette ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Müteselsil borçluluk niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan herbirinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu bir borçluluk türü olup, borçlulardan birinin edimin tümünü ifa ederek alacaklıyı tatmin etmesi halinde evvelce mevcut olmasa dahi ifayı gerçekleştiren borçlu ile diğer borçlular arasında bir hukuki ilişki doğacaktır. Alacaklıyı tatmin eden bir borçlu kendisine isabet eden paydan daha fazla bir ödemede bulunduğu takdirde bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabilecektir. Bu durum bir borçlunun, alacaklıyı tatmin etmesi halinde diğer borçlularında alacaklı karşısında alacaklının tatmin edilmesi ölçüsünde borçtan kurtulmalarının (BK 145/1 md) doğal bir sonucudur. Buna bağlı olarak yasa koyucuda alacaklıyı tatmin eden borçlunun kendi payından fazla ödemede bulunması durumunda bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabileceğini açıkça düzenlemiştir. (BK 146/1 md). Bu şekilde belirlenen hak o borçlunun rücu hakkıdır. Yasa koyucu kendi payından fazla ödemede bulunan bir borçluya tanıdığı rücu hakkını kuvvetlendirmek amacıyla halefiyete de yer vermiştir. Açıklanan maddi hukuk hükümleri usul hukukunda dava olarak tezahür etmektedir. Müteselsil borçlular arasındaki ihtiyari dava arkadaşlığı nedeniyle hükmü temyiz etmeyen taraflar ve davalı sigorta şirketi yönünden, manevi tazminatta sigortacının sorumlu tutulmamasına ilişkin kararın kesinleştiği düşünülebilirse de, kesinleşme sorumluluk davasına ilişkin olup, ardından görülecek rücu davası yönünden yani borçlular arasındaki iç ilişki yönünden hüküm ifade etmez. Rücu davası dikkate alındığında dava … Yayıncılık AŞ’nin hükmü temyizde hukuki yararı bulunduğu aşikardır.
Zira sorumluluk davasındaki karar kesin hüküm oluşturmaz ise de rücu davası yönünden sorumluluk davasının kararı güçlü delil oluşturmaktadır. Hakkında güçlü delil oluşan davalının rücu davası yönünden sorumluluk davası hükmünü diğer müteselsil borçlu aleyhine temyiz etmesinde hukuki yararı vardır. İhtiyari dava arkadaşlarının sonradan birbirlerine karşı açacakları rücu davasında esas alınacak mahkeme kararı ihtilaf henüz önünde iken doğru olarak oluşmalı ve mahkeme davalıların ne oranda sorumlu tutulup tutulmayacaklarını sorumluluk davası sırasında halletmelidir. Bu kabul tarzı rücu davasında haksız yere temyiz edenler aleyhine güçlü delil oluşmaması yönünden doğru olduğu gibi, usul ekonomisi yönünden de tarafları tatmin edecektir. Temyiz etmeyen tarafların usulü müktesep hakları da; mahkemece icrai nitelikte bir hüküm kurulmayacağı, bozma sonrası kararın gerekçesinde hakkındaki ret kararı kesinleşen davalının da sorumluluk derecesinin tespit edilmesiyle yetinileceği dikkate alındığında, ihlal edilmemiş olacaktır.
Açıklanan gerekçelerle, rücu davası ile borçlular arasındaki iç ilişki ve usul ekonomisi dikkate alındığında davalı sigortacı aleyhinde açılan manevi tazminat talebinin reddine dair kararın temyizinde davalı … Yayıncılık AŞ’nin hukuki yararı bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gibi, hakkındaki ret kararı kesinleşen (davacı temyizi olmadığından) davalı sigortacı yönünden manevi tazminattan sorumluluğunun tespitine ilişkin araştırma, inceleme ve değerlendirme ile yetinilecek icrai nitelikte bir hüküm kurulmayacak olması da davalı sigortacının usulü kazanılmış hakkının ihlal edilmemesi sonucunu doğuracaktır.
Bu durumda mahkemece, davalı ….Anonim Türk Sigorta AŞ’nin İMSS kapsamında teminat altına alınan manevi tazminat limitinin ve poliçe gereğince davalı sigorta şirketinin davacı tarafa karşı sorumlu olduğu manevi tazminat miktarının belirlenmesi; davalı … Yayıncılık AŞ ile davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta AŞ arasındaki iç ilişkide geçerli olmak üzere; davalı sigorta şirketinin belirlenen manevi tazminattan davalı….Yayıncılık Tur Oto İç Dış Ticaret AŞ’ne karşı sorumlu olduğu hususunun tesbiti ile yetinilmesi, bu şekilde icrai nitelikte bir hüküm kurulmayarak, davacı ve davalı O.. T..’a karşı davalı sigorta şirketinin usulü kazanılmış hakkı da ihlal edilmeden karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ….. Yayıncılık AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Yayıncılık AŞ vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …. Yayıncılık Tur. Oto İç ve Dış Tic AŞ’ye geri verilmesine 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.