YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11461
KARAR NO : 2014/14677
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2006/384-2013/197
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilinin yolcusu olarak bulunduğu, davalı tarafın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu, yüzünde sabit iz kaldığını açıklayıp 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Başak Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı N.. Ş.. vekili, davacının emniyet kemeri takmayarak müterafik kusuru bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı E.. Ç.. vekili, davacı tarafın ceza davasında şikayetinden vazgeçtiğinden talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 111.maddesi uyarınca şahsi haklarını saklı tutmadan şikayetinden vazgeçtiğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
5237 sayılı TCK 73.maddesi 7.bendine göre: “Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.” Davacı D. Urlas.nı aldığına dair beyanda bulunmamıştır. Buna göre, mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.