YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11457
KARAR NO : 2013/13795
KARAR TARİHİ : 21.10.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair verilen karar süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında, …’ün vefat ettiğini, davacı …’in yaralandığını ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 161,660,80 TL. maddi, toplam 500.000,00 TL. manevi tazminata ve kazaya sebebiyet veren aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında mahkemenin 06.3.2013 tarihli ara kararı ile “talep olunan alacak miktarı ve fer’ileriyle sınırlı olarak davalıların menkul, gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde İhtiyati Haciz konulmasına” karar verilmiş, bu kararın kaldırılması için davalı …. vekilinin 13.3.2013 tarihli dilekçesi üzerine, 30.4.2013 tarihli ara karar ile mahkemece; dava değeri kadar teminat mektubu veya nakdi teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi halinde tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, anılan ara karar ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep eden davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde kazaya sebebiyet veren aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş, bu talebi reddedildikten sonraki aşamada davacı vekili 06.3.2013 tarihli oturumda davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş olmasına karşın, mahkemece davalı yan aleyhine kapsamı geniş bir şekilde davalıların menkul, gayrimenkul, 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine alacak miktar ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Buna göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi hükmü uyarınca hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlılığı ilkesi göz ardı edilip talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı şirket’e geri verilmesine 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.