Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/11407 E. 2014/16043 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11407
KARAR NO : 2014/16043
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/347-2013/67

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun babasından kalan kooperatif hisseni kardeşi davalı Nevzat’a devredildiğini bu tasarrufun mal kaçırma amacı ile yapıldığından iptalini talep etmiştir.
Davalı N.. K.. vekili, davanın açılabilmesi için gerekli olan aciz belgesinin olmadığı, murisin tüm hisselerini satın aldığını davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davacının aciz belgesi sunmadığı, takip dosyasında menkul ve gayrimenkul hacizleri olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür.
Somut olayda, 252.000,00 TL üzerinden başlatılan takip kesinleşmiş olup borçlunun adresinde yapılmış olan 06.02.2008 tarihinde haczedilen ev eşyaları 1.790,00 TL sına ihalede satılmış, tarladaki mahsul haczi 2.275,00 TL olup borçlunun babasındn intikal eden taşınmaz satışlarından borçlunun hissesine düşen miktardan 40.546,00 TL bu dosyaya aktarılmış, borçlu adına kayıtlı iki traktör üzerinde 30 aşkın haciz bulunmakta olup, son olarak tapuya yazılan 15.10.2012 tarihli müzekkere cevabında borçlu adına kayıtlı taşınmaz olmadığı belirlenmiştir. İcra dosyasına göre borcu karşılayacak değerde malı olmadığı açıktır. Bu durumda aciz halinin varlığı kabul edilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.